Haberler
Böbrek hastası olup farkında olmayabilirsiniz!
Bu noktada insanlara düsen en büyük görev, böbrek sagligini korumak için alinacak önlemlerin yani sira vücutlarini taniyarak olasi belirtilere dikkat etmeleri ve bunlari doktor kontrolleri sirasinda detaylica anlatmalaridir” diyor.
02 Aralık 2015, Çarşamba
Bu noktada insanlara düşen en büyük görev, böbrek sağlığını korumak için alınacak önlemlerin yanı sıra vücutlarını tanıyarak olası belirtilere dikkat etmeleri ve bunları doktor kontrolleri sırasında detaylıca anlatmalarıdır” diyor.
Amerikan Ulusal Böbrek Vakfı tarafından yayınlanan, kişide böbrek hastalığını düşündürecek 10 temel işarete dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk; “Kronik böbrek hastalığı, çoğu zaman belirti vermeden ilerleyen sinsi bir hastalıktır ve bu hastalığın önlenebilir olması da büyük bir avantajdır.
Yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve aile geçmişinde böbrek yetmezliği olması durumda veya 60 yaş üzeri kimselerde böbrek hastalığı açısından rutin kontrollerin düzenli olarak yaptırılması son derece önemlidir” diyor.
Pek çok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çoğu yetişkin, kronik böbrek hastası olduğunun farkına varmadan yaşamına devam ediyor.
Kronik böbrek hastalığının çeşitli fiziksel belirtileri olduğu halde, kişiler çoğu zaman bu belirtileri farklı durumlara yorabiliyorlar…
Ayrıca kronik böbrek hastalığı olanlar, hastalığın belirtilerini ancak son evrelere doğru, böbrek işlevleri azalmaya başladığında veya idrarda yüksek miktarda protein görüldüğünde fark etmeye eğilimlidirler. Bu nedenle, hastaların sadece % 10’u kronik böbrek hastası olduklarının bilincindedirler.
Daha yorgunsanız, daha az enerjiniz varsa veya dikkatinizi odaklamakta sorun yaşıyorsanız…
Böbrek işlevlerindeki ciddi bir azalma, kanda zararlı madde (toksin) ve kirlilik oranını arttırır. Bu da kişilerde yorgunluk, zayıflık ve dikkat toplamada zorlanmaya neden olur. Böbrek hastalığının yol açtığı bir diğer sorun ise güçsüzlüğe ve yorgunluğa neden olan ve “anemi” adı verilen kansızlıktır.
Cildiniz kuruyorsa ve kaşınıyorsa…
Sağlıklı böbrekler birçok önemli görev üstlenirler. Vücuttan atıkları ve fazla sıvıyı uzaklaştırırlar, kırmızı kan hücrelerinin yapımına yardım ederler, kemiklerin güçlü kalmasını sağlarlar ve vücudun mineral dengesini korurlar. Böbrekler kandaki mineral ve besin dengesini sağlayamazsa ortaya çıkan kuru ve kaşıntılı cilt sorunu, çoğu zaman kronik böbrek hastalığının eşlik ettiği mineral ve kemik hastalığının habercisi olabilir.
Daha sık idrara çıkma ihtiyacı hissediyorsanız…
Her zamankinden daha sık ve özellikle geceleri idrara çıkma ihtiyacı hissediyorsanız, bu durum böbrek hastalığının bir belirtisi olabilir. Böbreklerdeki filtrelerin hasar görmesi, idrara çıkma dürtüsünde artışa neden olur. Bazı durumlarda ise idrar yolları enfeksiyonunun veya erkeklerde prostat büyümesinin bir işareti olabilir.
İdrarınız köpüklüyse…
Özellikle sifonu birden fazla defa çekmenizi gerektirecek kadar aşırı köpüklü idrar, idrarda protein olduğunu gösterir. Aynı yumurta çırpmışçasına bir görünüme sahip olan bu köpükler, idrarda genelde rastlanan bir protein olan “albumin”dir ve yumurtada bulunan proteinle aynıdır.
Gözlerinizin etrafında inatçı şişlikler varsa…
İdrardaki protein böbreklerdeki hasarın erken işaretidir ve proteinin idrara sızmasına yol açar. Gözlerinizin etrafındaki geçmek bilmeyen şişlikler, böbreklerinizin fazla miktarda proteini vücudunuzda tutmak yerine idrarınıza sızdırması yüzünden ortaya çıkabilir.
Ayak bilekleriniz ve ayaklarınız şişiyorsa…
Azalan böbrek işlevleri sodyum tutulumuna, dolayısıyla ayaklarınızın ve ayak bileklerinizin şişmesine neden olur. Eller ve ayak parmakları gibi uç organlardaki şişlikler, kalp hastalıklarının, karaciğer hastalıklarının ve kronik bacak damarı hastalıklarının belirtisi de olabilir.
İştahınız azalmışsa…
Çok genel bir belirti olmakla birlikte, düşük böbrek işlevi nedeniyle artan atık/zehirli maddeler (toksinler), iştah azalmasının nedenlerinden biri olabilir.
Kaslarınıza kramp giriyorsa…
Vücudun sıvı ve mineral (elektrolit) dengesizliği, böbreklerin işlev bozukluğunun bir sonucu olabilir. Örneğin düşük kalsiyum düzeyi ve iyi kontrol edilemeyen fosfor, kas kramplarının oluşmasına katkıda bulunabilir.
Kaynak: Sözcü