Enerji
Yenilenebilir enerjinin ihtiyaç duyduğu "fazla alan" sorunu için yeni bir çalışma
Çevre bilimci Paul Behrens ve John van Zalk, master öğrencileri, dokuz tip enerjinin ne kadar yer kaplayacağını araştırdılar. Doğal gazlar ve nükleer az yer kaplarken; hayati öneme sahip olan biyokütle, hidrolik güç ve hava en çok yeri kaplıyor.
Farklı yakıt tipleri farklı miktarda yerlere ihtiyaç duyarlar ve yenilenebilir enerjiler genel olarak fosil yakıtlara oranla daha fazla yere ihtiyaç duyuyorlar. Bunları karşılaştırmanın bir yolu ise güç yoğunluğu kavramını kullanmaktır, yani metrekare başına düşen üretim miktarı.
İlk kez, Hollanda Leiden Üniversitesi'nden araştırmacılar, bilimsel literatürde ABD’nin 177 güç yoğunluğu değerlendirmesi topladı ve dokuz spesifik enerji tipi için güç yoğunluklarını karşılaştırdı. Sonuçlar diğer ülkelere de uygulanabilir.
Fazla alan, az kirlilik
Araştırmacılar, enerji yoğunluklarının 1000 kata kadar değişebileceğini, biyokütle ile en düşük (0,8W/m2) ve doğal gazın en yüksek (1000 W/m2) değişebileceğini buldular. Güneş ve rüzgâr enerjisi, kömürden yaklaşık 40 ila 50 kat daha fazla ve gazdan 90 ila 100 kat daha fazla alana ihtiyaç duyuyor.
Behrens, "Ancak, fosil yakıtların üretimi çok kirli bir iştir. Yenilenebilir enerjiler daha fazla yer kaplarken, bu alan daha az kirlenecek. Ayrıca rüzgâr türbinleri temelinde çiftçilik gibi çoklu kullanımlar için geliştirilebilir” dedi.
Çatıdaki güneş
Analiz ayrıca, güneş enerjisi yoğunluklarının zamanla sürekli olarak arttığını ve araştırmaların yeni üç boyutlu tasarımların bu yüzyılın ortalarına doğru bugünün rakamlarının üç ila beş katına ulaşabileceğini gösterdiğini ortaya koydu.
Artan nüfus, yiyecek ve barınma ihtiyacıyla topraklar yüzyılın ortalarına doğru artan gittikçe değer kazanacaklar.
Beherens, "Biyokütle, çok düşük güç yoğunluklarına sahip olduğu için satışlarda zorluk çıkıyor, özellikle de üretildiği toprak bazen tarım için kullanılabilir. Rekabetten kaçınmak için, çatıdaki güneş oynanabilecek en iyi bahis olacaktır - diğer arazi kullanımlarıyla rekabet etmiyor ve temiz güç sağlıyor. Deniz rüzgârları oldukça yardımcı olacaktır ve alg çiftlikleri gibi gelecekteki teknolojiler arazi rekabetinden kaçınmak için başka bir seçenek olabilir" dedi.
Çalışmanın detayları Energy Policy’de yayımlandı.