Enerji
Birleşik Krallık ve Japon bilim insanları Fukuşima'daki radyoaktif parçacıklar üzerinde çalışıyorlar
11/03/2011 tarihinde Japon sahilinde 9.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Tsunamiye neden olan deprem, 18 bin kişinin ölümüne neden oldu. 1986'daki Çernobil'den bu yana en büyük felaket olarak görülüyor. Fukushima Daiichi tesisinin altı reaktörünün üçündeki erime; havaya, toprağa ve okyanusa yayılarak 100 binden fazla insanı bölgeden kaçmaya zorladı. Birçoğu hala dönmedi.
Japon Atom Enerjisi Kurumu (JAEA) şu anda İngiliz araştırmacılar ile sızıntının ortaya çıkardığı radyo aktif parçacıklar üzerinden daha fazla şey öğrenmek için işbirliği yapıyorlar. JAEA'dan Dr. Yukihiko Satou, felaket bölgesine çok yakın olan ve yasak bölgeden toplanan parçacıkların İngiltere'ye taşınmasını denetledi.
Satou, “Parçacıklar temel olarak arazideki topraktan, enkazdan ve tozdan çıkarıldı” dedi.
Örnekler koruyucu bantla kaplı bir şekilde Oxford'un yakınlarındaki Diamond Light Source'a, İngiltere'nin ulusal senkrotronu (devirli parçacık hızlandırıcı), getirildi.
Burada elektronlar yakın ışık hızlarına hızlandırılırlar ta ki güneşten 10 milyar kat daha fazla ışık yayana kadar. Daha sonra bilim adamlarının son dakika örnekleri çok ayrıntılı olarak incelemelerini sağlayan "ışın demetleri"ndeki laboratuvarlara yönlendirilir. Araştırmacılar, numunedeki öğelerin dağılımını görmelerini sağlayan senkrotron kullanarak bir radyoaktif numunenin 3 boyutlu haritasını oluşturdular. Bu parçacıkların mevcut durumunu ve çevrede nasıl davrandıklarını anlamak, bölgenin insanların geri dönmesi için güvenli ilan edilip edilmeyeceğini belirleyebilir.
Analize öncülük eden ekibin başı, Bristol Üniversitesi'nden Tom Scott, parçacıkların sünger taşına benzer çok hafif, gözenekli bir volkanik kaya gibi bir yapıya sahip olduğunu söyledi.
Her iki hükümet de araştırma ekibinin Fukuşima'daki sızıntı bölgesine yakın olan daha büyük parçacıkların araştırılabilmesi ve bölgedeki radyasyon riskinin daha iyi tanımlanması için yatırım sağladı.
Ekibe göre araştırma, nükleer kazaların ötesinde bir öneme sahip olabilir, çünkü kullanılan teknikler insan sağlığının maruz kaldığı riskleri daha iyi anlamak için hava kirliliğine neden olan parçacıkları görüntülemede de kullanılabilir.
Kaynak: Reuters