Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Chicago Üniversitesi ve Wisconsin-Madison Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi 80 yetişkinle yaptıkları rastgele bir klinik çalışmada, uyku süresinin uzatılmasının enerji alımını ve negatif enerji dengesini azalttığı görüldü. Ayrıca aşırı kilolu yetişkinler arasında bu durumun alışkanlık haline geldiği de bulundu.

Chicago Üniversitesi’nin Uyku Merkezi’nin direktörü Dr. Esra Tasali:

“Obezite önemli bir halk sağlığı sorunudur. Obezite salgını, son birkaç on yılda toplumda gözlemlenen yetersiz uyku düzeniyle örtüşüyor gibi görünüyor. Örneğin, ABD nüfusunun üçte biri, gecelik önerilen 7 ila 9 saat uykuyu almıyor. Düzenli olarak gecelik 7 saatten az uyumanın olumsuz sağlık sonuçlarıyla ilişkili olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Özellikle yetersiz uyku süresi obezite için önemli bir risk faktörü olarak giderek daha fazla kabul görmektedir. Prospektif epidemiyolojik çalışmalar, kısa uyku süresinin kilo alımı için önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, uyku süresini uzatmanın obeziteyi önlemek veya tersine çevirmek için etkili bir strateji olup olmadığı bilinmemektedir. Uyku hijyeni eğitimi obezite uzmanları tarafından teşvik edilse de çoğu sağlık uzmanı ve hasta obezite salgınıyla mücadele stratejilerinin bir parçası olarak yeterli uyku süresi elde etmeyi hedeflememektedir” dedi.

Bu yapılan yeni araştırmada da uyku süresini alışkanlık olarak kısaltan aşırı kilolu yetişkinler arasında gerçek yaşam ortamlarında (yaşam tarzında hiçbir değişiklik yapmadan) nesnel olarak değerlendirilen enerji alımı, enerji yakımı ve vücut ağırlığı üzerindeki uyku uzatma müdahalesinin etkilerini belirlemek için rastgele bir klinik çalışma yürütüldü. Vücut kitle indeksi 25 ile 29,9 arasında olan ve alışılmış uyku süresi gecelik 6,5 saatten az oln 21 ila 40 yaşları arasındaki 80 yetişkini içeriyordu. Katılımcılar, kişiselleştirilmiş bir uyku hijyeni danışmanlığı seansından sonra uyku sürelerini gece başına ortalama 1,2 saat artırmayı başardılar.

Yıllar içinde uzmanlar uyku kısıtlamasının iştah düzenlemesi üzerinde etkisi olduğunu ve bunun da artan gıda alımına yol açtığını dolayısıyla da sizi zamanla kilo alma riskine soktuğunu gösterdiler. Daha yakın zamanlarda ise herkesin sorduğu soru şu oldu: ''Pekâlâ, uyku kaybı ile olan buysa, uykuyu uzatabilir ve bu olumsuz sonuçların bazılarını tersine çevirebilir miyiz?’ 

Genel olarak uyku sürelerini artıran katılımcılar kalori alımlarını günde ortalama 270 kcal azaltabildiler. Bu etkiler uzun vadede sürdürülürse üç yıl içinde yaklaşık 12 kg kilo kaybına dönüşecek.

Dr. Tasali, “Çalışma, uyku davranışını etkilemiş olabilecek faktörleri sistematik olarak değerlendirmemiş olsa da elektronik cihazların yatmadan önce kullanımının sınırlandırılması önemli bir müdahale olarak görülüyor. Daha önceki çalışmalarımızda, iştahın düzenlenmesi için uykunun önemli olduğunu anlamıştık. Artık gerçek hayatta, başka hiçbir yaşam tarzı değişikliği yapmadan uykunuzu uzatabileceğinizi ve böylelikle daha az kalori alabileceğinizi gösterdik. Bu, kilo vermeye çalışan insanlara gerçekten yardımcı olabilir” dedi.

Nihayetinde, araştırmacılar bu sonuçları açıklayabilecek altta yatan mekanizmaları incelemeyi umuyorlar. Çalışmalarının, uykunun uzatılmasının kilo verme programlarını destekleyip desteklemediğini ve obeziteyi önlemeye veya tersine çevirmeye yardımcı olup olmadığını belirlemek için kilo kontrolü üzerine yeni, daha büyük çalışmaları teşvik edeceğine inanıyorlar.

Çalışmanın makalesi: JAMA Network