Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Yapılan yeni bir araştırmada, Kosta Rika’daki olağanüstü koşulların bulunduğu bir gölde hayatta kalmayı başaran mikroskobik yaşam formları incelendi. Poás yanardağının hidrotermal krater gölündeki koşulların Mars'ın geçmişteki ortamına benzediği düşünülmekte. Bu da mikroskobik yaşamın Kızıl Gezegen'de evrimleşmesinin nasıl mümkün olabileceği hakkında bize bilgi verebilir.

Bu krater gölü, son derece asidik ve zehirli metallerle dolu ayrıca sıcaklıklar kaynama noktasına kadar çıkıyor. Gölde yeraltı suyundan kaynaklı püskürmeler de meydana geliyor. Bunlar ani buhar, kül ve kaya patlamalarıyla sonuçlanıyor. Araştırmacılar 2013'ten beri bu göldeki canlılığı incelemekteler.  Biyolojik çeşitliliğin geçmişe kıyasla biraz arttığı gözlemlendi. Bulgulara göre burada Acidiphilium bakterileri baskın bulunmakta.

Ekip, gölden alınan organizmaların DNA'sını da sıraladı. İncelemeler, bakterilerin olağanüstü ve dinamik koşullara dayanıklılık göstermelerini sağlayan bazı genlere sahip olduklarını buldu. Bakteriler kükürt, demir, arsenik gibi kimyasalları kullanarak enerji üretebiliyorlardı.

Hidrotermal ortamlar, astrobiyologların da ilgisini çekiyor. Öyle ki bu ortamlarda gelişmeyi başaran organizmalar genelde hayatta kalmak için Güneş ışığına bağımlı değiller. Enerji üretmek için kimyasal reaksiyonlardan yararlanmaktalar. Bu nedenle söz konusu ortamlar, Satürn ve Jüpiter'in yer altı okyanuslarına sahip doğal uydularındaki olası yaşam formları için örnek teşkil ediyor. Ayrıca bilim insanları Dünya'daki yaşamın hidrotermal ortamlarda geliştiğine inanıyor. Mars daha genç, daha ıslak ve volkanik açıdan daha aktifken, bu ortamlar orada da yaşama ev sahipliği yapmış olabilir.

Mars'ta yaşamın var olup olmadığı ve buradaki mikroorganizmalara benzeyip benzemediği hala bilinmemekte.

Çalışmanın makalesi: https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fspas.2022.817900/full