Biyoloji
Genetik Testle Gereksiz Kemoterapiye Son!
Viyana’da düzenlenen Avrupa Kanser Kongresi’nde sunulduktan hemen sonra New England Journal of Medicine’da yayımlanan çalışma sonuçlarına göre, meme kanseri tedavisi kılavuzlarında köklü değişiklikler yapılması kaçınılmaz görünüyor.
Amerika Birleşik Devletler Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) mutabakat toplantısında alınan “Memede sınırlı kanser nedeniyle uygulanan tedavi sonrasında; hastaların çoğuna tümörün hormonal durumu, hastanın menopoz durumu ve koltuk altı kanser yayılımı bakılmaksızın çoklu kemoterapi (KT) uygulanması” yönündeki tavsiye kararından bu yana, şartları sağlayan tüm hastalara KT verilmesi yaygın klinik uygulama haline geldi. Bu süre içinde kullanıma giren ve meme kanseri için genetik bir tarama testi olan 21-gen testi (Oncotype DX®) sayesinde hastalığın gidişatı ile ilgili olarak; klinik verilerin ötesinde bilgiler sağlanması sayesinde, bu hastaların bir kısmı için farklı tedavi yöntemleri düşünülüp düşünülemeyeceği konusu merak uyandırdı.
Kadınların korkulu rüyası olan meme kanserinin tekrarlama ihtimalini belirleyen genetik test; ameliyattan sonra gereksiz yere kemoterapi alma riskini büyük oranda ortadan kaldırıyor. Meme kanserinin, genetik mutasyonların büyük oranda ortaya konduğu kanser türlerinden biri olduğunu söyleyen araştırmacılar; “Son yıllarda dünyada kullanılmaya başlanan yeni gen testiyle, meme kanseriyle ilişkili 70 asıl, 465 kontrol geni değerlendirilerek hastanın kanserinin tekrarlayıp tekrarlamayacağı büyük oranda belirlendi” açıklamasını yaptı.
KİŞİSELLEŞMİŞ TEDAVİ
Meme kanserinin ameliyattan sonra uzak organlarda ya da meme dokusunda tekrarlama riskinin bulunduğunu belirten bilim insanları şöyle bir ifade kullanıyor. “Meme kanseri hastalarının birçoğuna ameliyat sonrasında hastalığın tekrarlamasını önlemek amacıyla koruyucu amaçlı kemoterapi başlanıyor. Ancak kemoterapi sancılı bir süreç. Yan etkileri sebebiyle kişinin hayat kalitesini düşürüyor. Üstelik genetik özelliklerine bağlı olarak hastaların hepsinde ameliyattan sonra kemoterapi verilmesi gerekmiyor. Tüm kanser tedavi ve çalışmalarında artık kişiselleştirilmiş, kişiye özel tedaviler öne çıkıyor.”
70 GEN NÜKS TESTİ
Yakın dönemde geliştirilen, Avrupa’da 112 merkezde 7 bin hastaya uygulanan ve tümörün biyolojisini tam olarak ortaya koyan “70 gen meme kanseri nüks testi”nin hastalara fayda sağladığı kesinleşti. Bu kapsamdaki gen analizi testi, tümörün en temel 7 gelişme yöntemi (büyüme/çoğalma, damarlanma, bölgesel yayılım, damar içine girme, kan dolaşımında yaşama, damar dışına çıkma, kaynak aldığı bölge dışındaki bir çevreye uyum genleri) ile ilişkili olan genler bağımsız olarak değerlendiriliyor.
Test; 5 yıl boyunca 7 bin hasta üzerinde denendi ve başarılı sonuçlar elde edildi. Yapılan çalışmada cerrahi uygulanan erken evre meme kanserli 7 bin hastanın yüzde 64’ünde düşük tekrarlama oranı saptandı ve bu kişilerde kemoterapinin gereksiz olduğu gözlemlendi. Bu sebeple onkologlar; ülkemizde de “Erken evre, hormona duyarlı ve koltuk altı tutulumu olmayan ya da 1-3 lenf bezi tutulumu olan meme kanserli hastalara” nüks testini tavsiye ediyor. Ülkemizde de bazı onkologlarca uygulanan bu test sayesinde; erken evredeki hastaların sonuçları Hollanda’da değerlendirilerek, ameliyat sonrasındaki süreç kemoterapi uygulanmadan da sürdürülebiliyor.
AİLEDE KANSER OLMASI, RİSKİ ARTIRIYOR
Meme kanserinde en sık karşılaşılan belirti, ağrılı veya ağrısız ele gelen kitlelerdir. Bunun dışında; meme başında kanlı veya şeffaf akıntı, içeri doğru çekilme, derisinde soyulma, kabuklaşma, meme cildinde yara, portakal kabuğu görünümlü benzeri ödem, şekil bozukluğu ya da asimetride farklılıklar diğer önemli belirtiler arasında yerini alıyor.
Dünyada her yıl 1 milyon 700 binden fazla kadını etkileyen meme kanseri, ülkemizde her 8 kadından birini tehdit ediyor. Aileden geçen bozuk genler; obezite, alkol-sigara, çocuk doğurmamış olmak, 55 yaşından sonra menopoza girmek meme kanserine yakalanma riskini artırıyor.
Genlerin yapıtaşı olan DNA molekülünde meydana gelen değişiklikler, aralarında kanser de olmak üzere birçok hastalığa sebep oluyor. Meme kanseri, genetik mutasyonların en belirgin olduğu kanser türlerinden biri. Öyle ki, en bilinen gen bozukluklarından BRCA1 ve BRCA2 geni mutasyonu taşıyan bir kadının meme kanserine yakalanma riski yüzde 10’lardan yüzde 70’lere çıkıyor.
Her ne kadar hatırı sayılır sayıdaki meme kanseri hastasının tedavi planında KT kullanımını engelleyerek, kökten bir değişiklik yapma potansiyeline sahip olsa da; 21-gen testinin yaklaşık 12.500TL’lik maliyeti var. Ortaya koyduğu sonuçların mevcut kılavuzlarla birlikte hâlihazırda oluşturduğu iki başlı durum nedeniyle, önümüzdeki günlerde konu üzerinde yoğun tartışmalara ve eleştirilere maruz kalması bekleniyor.
Kaynak: Nejm.org