Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Bilim insanları, periodontitisin başlıca etkeni olan Porphyromonas gingivalis bakterisini Alzheimer teşhisi konan bireylerin beyinlerinde defalarca saptadı. Bu bulgu, yıllardır ayrı düşünülen ağız sağlığı ile nörodejeneratif hastalıklar arasında güçlü bir bağ olabileceğini gösteriyor ve hastalığın gelişim mekanizmalarının yeniden değerlendirilmesine neden oluyor.

Deneysel çalışmalarda fareler bu oral bakteriyle bilinçli şekilde enfekte edildiğinde, Alzheimer’ın en belirgin patolojik işaretlerinden biri olan amiloid-beta plaklarının hızla biriktiği gözlemlendi. Bu durum, bakterinin yalnızca eşlikçi bir faktör değil, doğrudan tetikleyici olabileceğini düşündürüyor.

Daha da dikkat çekici olan ise bu bakterinin salgıladığı toksik enzimlerin, henüz hafıza kaybı veya bilişsel belirtiler ortaya çıkmadan yıllar önce, erken evre Alzheimer değişiklikleri gösteren bireylerin beyinlerinde bulunmuş olmasıdır. Bu da enfeksiyonun uzun süre sessiz kalarak fark edilmeden beyne zarar verebileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Bu bulgular, Alzheimer tedavisinde tamamen yeni yaklaşımların önünü açtı. Cortexyme tarafından geliştirilen COR388 adlı deneysel ilaç, klinik öncesi çalışmalarda hem bakteriyel yükü hem de amiloid-beta seviyelerini azaltmayı başardı. Henüz geniş kapsamlı insan deneylerine ihtiyaç duyulsa da, Alzheimer’ın bazı vakalarında bulaşıcı bir tetikleyicinin rol oynayabileceğine dair kanıtlar her geçen gün artıyor.

Kaynak:https://www.alzheimersresearchuk.org