Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Bu hücreler normal dokulardan çok daha hızlı yaşlanıyor ve tüm yaşlanma sürecini tetikliyor.

Bilim insanları, yaşlanmanın yalnızca genel hücre yıpranmasıyla açıklanamayacağını gösteren çarpıcı bir keşfe imza attı. Araştırmalara göre insan bedeninde, özellikle beyin ve kalp dokusunda bulunan belirli bir hücre tipi, diğer hücrelere kıyasla çok daha hızlı hasar biriktiriyor. Bu durum, tüm organizmanın yaşlanma hızını belirleyen bir “biyolojik darboğaz” oluşturuyor.

Bu hücreler zamanla onarılamaz hasarlar biriktiriyor ve işlevlerini kaybetmeye başlıyor. Ortaya çıkan zincirleme etkiler; iltihaplanma, doku bozulması, organ yetmezliği ve sonunda ölümle sonuçlanan yaşlanma sürecini başlatıyor. Araştırmacılar, bu hücrelerin yaşlanmasının durdurulmasının veya yenilenmesinin, genel yaşlanmayı da ciddi biçimde yavaşlatabileceğini düşünüyor.

Çalışmalara göre vücudun geri kalan hücreleri, teorik olarak çok daha uzun süre sağlıklı kalabilecek kapasiteye sahip. Ancak bu “darboğaz hücreler” tüm sistemi aşağı çekiyor. Bu nedenle yaşlanmanın asıl nedeni, tüm hücrelerin aynı anda yaşlanması değil; kritik birkaç hücrenin erken çöküşü olabilir.

Araştırmacılar, bu hücrelerin onarılması ya da yerlerine yenilerinin konulması halinde insan ömrünün iki hatta üç katına çıkabileceğini öngörüyor. Üstelik bu senaryo, genetik yapıyı tamamen değiştirmeden veya vücudun diğer sistemlerine müdahale etmeden mümkün olabilir.

Uzmanlar, bu keşfin ölümsüzlükle ilgili olmadığını özellikle vurguluyor. Amaç, insan vücudunun doğal olarak sahip olduğu ancak bugüne kadar ulaşamadığı sağlıklı yaşam süresini ortaya çıkarmak. Çalışmalar, yaşlanmayı geciktiren ve hücresel hasarı tersine çevirebilecek tedavilere giden yolu hızla açıyor.

kaynaklar

Nature Aging

Cell Metabolism

Harvard Longevity Project