Dr. Mahmut YAZICI
DİYABET VE GEBELİK
Gestasyonel diyabetlide gebelik öncesinde diyabet yoktur. Gebelik sırasında bazı hormonlar bebeğin gelişimi için normalden daha fazla salgılanır. Bu da kan şekerinin yükselmesine neden olur.
Bu diyabet şekli gebeliğin başlangıcından itibaren görülebilmekle beraber en sık gebeliğin 24. - 28. haftalarında ortaya çıkar. Gebelik diyabeti ortaya çıktığı andan itibaren gebeliğin kalan kısmı boyunca kan şekeri kontrolü için insülin gerektirebilir.
Çoğu zaman bebek doğduktan sonra diyabet kaybolur. Ancak %30 kadında doğumdan itibaren 10 yıl içerisinde diyabet görülebilir. Bu nedenle doğumdan sonra 6. haftada ve yılda bir kan şekeri kontrolü gereklidir.
Gestasyonel diyabet her 100 gebe kadının yaklaşık 4’ünde görülebilir. Gestasyonel diyabet takibinde hedef, kan şekerini mümkün olduğu kadar normal sınırlarda tutmaktır. Açlık kan şekeri 70-90 mg/dL, tokluk kan şekeri 1.saat 110-130 mg/dL arasında olmalıdır.
DİYABETİ OLAN KADINLAR NE ZAMAN GEBE KALMALIDIR?
Diyabetiniz varsa ve bir bebek sahibi olmayı düşünüyorsanız önce doktorunuza bundan bahsediniz. Önceden kan şekerinizin ayarlanmış olması başarılı bir gebelik için son derece önemlidir. Çünkü gebeliğin ilk haftalarında henüz gebe olduğunuzu fark etmemişken diyabetiniz kontrol altında değil ise şekerinizin yüksek olması bebeğinizin gelişiminde bazı anormalliklere sebep olabilir. Diyabeti olan kadınların gebe kalmadan en az 3 ay önce kan şekeri kontrolü sağlanmalıdır. Ölü doğum ve düşükler meydana gelebilir. Bebeğiniz iri bir bebek olma riski olduğu için doğumda zorluklar olabilir. Diyabetik olan 3 anneden biri iri bebek doğurabilir.
DİYABETİK ANNE BEBEĞİNDE ORTAYA ÇIKABİLECEK SORUNLAR
Annedeki şeker (glukoz) bebeğin beslenmesini sağlayan en önemli maddedir. Plasenta yolu ile bebeğin dolaşımına geçen glukoz, yakıt olarak kullanılır. Ancak annedeki glukozun yüksekliği bebek için zararlıdır. Özellikle ilk 8 haftadaki yüksek şeker düzeylerinin diyabetik anne bebeklerinde çeşitli anomalilere yol açtığını biliyoruz. Yalnızca glukoz değil keton cisimleri de plasentadan kolayca bebeğe geçebilir ve bebeğin gelişimi üzerine olumsuz etkiler gösterir. Annedeki şeker yüksekliği (hiperglisemi) ve ketoasidoz kesinlikle önlenmelidir.
İlk haftalardan sonraki glukoz ayarsızlığı ise bu kez daha farklı sorunlar ortaya çıkarabilir. Artık pankreası insülin üretebilen fetüs, annesinden aldığı yüksek şeker miktarlarına uyum sağlamak için insülin yapımını arttırır. Fetüsün glukoz ve insülinindeki bu artış özellikle son aylarda yağ dokusu artışına ve aşırı büyümeye neden olur, doğum ağırlığı 4000 gr'ın üzerine çıkar. Makrosomi (iri bebek) olarak adlandırılan bu tablo; doğum sırasında yaralanmalar, omuz çıkıkları ve sinir zedelenmeleri gibi sorunların gelişimine neden olur. Ayrıca doğumdan hemen sonra bebekte aşırı şeker düşüklüğü, sarılık, solunum problemleri gözlenebilir. Ölü doğumlar da kötü kontrollü diyabetik anne bebeklerinde artmış sıklıkta ortaya çıkar. Bütün bunların yanı sıra erken doğum ve sezeryanla doğum sıklığı artar. Diyabetik annelerden makrosomik olarak doğan bebeklerin daha sonra şişman erişkinler olduğu ve bunlarda diyabet gelişme olasılığının arttığı gözlenmiştir.
GEBELİK ÖNCESİ KONTROLLER
Çocuk sahibi olmak isteyen bir diyabetli anne adayının; bebeğinin sağlıklı doğabilmesi için her şeyden önce kendisinin sağlıklı olması gereğini unutmamalıdır. Kan şekeri normal sınırlarda seyreden bir diyabetlinin gebeliği için hiç bir engel bulunmaz, ancak ilk koşul iyi bir hazırlık dönemi geçirilmesi ve gebeliğin planlı olmasıdır. Diyabetli anne adayının gebeliğe hazırlanması ve gebelik takipleri bir ekip anlayışı içinde gerçekleşmelidir. Anne adayı bu ekibin en önemli üyesidir. Bir endokrin ve metabolizma uzmanı, yeni doğan uzmanı pediatrist, diyetisyen ve diyabet eğitim hemşiresi ise ekibin diğer bireyleridir. Gebelikten en az 6 ay öncesinden başlayarak HbA1c düzeyinin %6,5’in altında olması, gebelik öncesi dönemde açlık kan şekerinin 120 mg/dL’nin altıda olması, 2. saat tokluk kan şekerinin ise 140 mg/dL’nin altında seyretmesi gereklidir.
Bu düzeyleri sağlayabilmek için iyi bir diyet planı yapılmalı ve insülin miktarları her öğünden önce ölçülen kan şekerlerine göre ayarlanmalıdır. Her Tip 1 diyabetli mutlaka günde 3 kez yapılan kısa etkili (kristalize) ve gece yapılan orta süre etkili insülinle tedavi edilmelidir. İyi kontrol sağlanana dek günde en az dört kez kan şekeri ölçümü yapılması zorunludur.
Eğer anne adayı Tip 2 diyabetli ise, kullandığı şeker düşürücü ilaçlar kesilip benzer şekilde bir insülin tedavisi planlanmalıdır. Gebelik annedeki diyabete özgü komplikasyonları ağırlaştırabilir. Bunun yanı sıra bazı komplikasyonların varlığı fetüsün sağlığını risk altına sokabilir. Bu nedenle; gebelikten önce göz dibi muayenesi, böbrek, kalp ve dolaşım sistemi kontrolleri yapılmalı, nöropati varlığı araştırılmalıdır. Eğer herhangi bir diyabet komplikasyonu varsa önce tedavi edilmeli sonra gebelik planlanmalıdır.
Gebelik heyecan verici ama aynı zamanda özveri isteyen bir süreçtir. Diyabetli anne, bebeği için yaşam tarzını değiştirmeyi göze almalı ve bazı alışkanlıklarından vazgeçebilmeli. Sigarayı bırakmak bu tarz alışkanlıkların başında gelir. Özellikle diyabetli kadınlarda sigara son derece zararlıdır ve yalnızca anneyi değil, bebeğin gelişimini de olumsuz yönde etkiler. Alkol alımı bebeğe çok zararlıdır. Anne adayı kesinlikle alkol kullanmamalıdır.
GEBELİK SIRASINDA TAKİP VE TEDAVİ
Gebelik süresince hedeflenen kan şekeri değerleri; öğünlerden önce <100 mg/dl, yemekten 1 saat sonra <130 mg/dl'dir. Diyetisyen tarafından planlanan diyet programına uyulması, kan şekerinin dengeli gitmesi açısından büyük önem taşır. Alınan kalori boy ve ağırlığına göre doktorunuz ve beslenme uzmanı tarafından hesaplanacak miktarda olmalı; yeterli miktarlarda karbonhidrat, protein, yağ, demir, kalsiyum, folik asit içermelidir.
Günlük kalori üç ana ve üç ara öğüne bölünmelidir. Özellikle gece alınan ara öğün bebek açısından çok önemlidir, gece hipoglisemisi gelişimini önler ve bebeğin gece boyu gıda gereksinimini karşılar. Kan şekeri takibi ve insülin dozu ayarlanması insülin gereksinimi gebelik boyunca değişiklikler gösterir. İlk trimesterde kusma ve bulantılar, karbonhidrat alımını kısıtlayarak insülin ihtiyacını azaltabilir. Ancak, özellikle ikinci trimesterden sonra insülin gereksinimi giderek artar ve doğumdan önce en üst düzeye ulaşır. Her öğünden önce, iki saat sonra ve yatmadan önce kan şekeri ölçülüp kaydedilmelidir.
Her öğünden önce kısa etkili, gece yatmadan önce orta etkili insülin eklenmelidir. Gebelik süresince takipte HbA1c’nin yeri yoktur. Ultrasonografi ile fetüsün (anne rahmindeki bebek) takibi büyüme ve gelişmesi takip edilir.
DOĞUM
Evde yapılan düzenli şeker takipleri ve iyi kontrol, diyabetik bebeklerin doğumunda ortaya çıkacak problemleri büyük ölçüde azaltmıştır. Doğum haftası ve şekli konusundaki karar sizi izleyen ekip tarafından verilmelidir. Gelişimini tamamlamış bebek genellikle 38 haftada doğurtulur. Doğum normal olabilir veya sezeryan uygulanabilir. Bebek doğumdan hemen sonra bir yenidoğan uzmanı hekimi tarafından hipoglisemi riskine karşı takibe alınmalıdır. Doğum sonrası insülin gereksiniminiz hızla azalır. Eğer doz değişikliği yapılmazsa hipoglisemiye girebilirsiniz. Doğumdan sonra da kontrollerinizi düzenli olarak sürdürmeli ve her zaman sağlıklı olmaya özen göstermelisiniz.