Uzay
Bir kekin üzerindeki krema gibi!
Dokulu girdaplar ve zirveler sanki bir kekin üzerindeki krema gibi gözükseler de bu fotoğraflar aslında NASA'nın Juno uzay aracı tarafından fotoğraflanan Jüpiter'in gökyüzündeki bulutlardır.
Yazılım geliştiricisi Gerald Eichstädt, bu hafta Europlanet Bilim Kongresi'nde sunduğu Juno'nun verilerine dayanarak bulutların çarpıcı üç boyutlu görüntülerini oluşturdu.
Dr Eichstäd, "Juno görevi bize Jüpiter'i Dünya tabanlı teleskop gözlemlerle esasen erişilemeyecek bir şekilde gözlemleme fırsatı veriyor. Aynı bulut özelliklerine sadece birkaç dakika içinde çok farklı açılardan bakabiliyoruz. Bu, Jüpiter'in bulut tepelerinin 3 boyutlu yükseklik modellerini türetmek için yeni bir fırsat. Jüpiter'deki harika kaotik fırtınaların görüntüleri, farklı irtifalarda yükselen bulutları göstererek canlı gibi görünüyor” dedi.
Juno’da düzenli olarak Jüpiter ve uydularının çarpıcı fotoğraflarını çeken JunoCamera adlı bir görünür ışık kamerası bulunmaktadır. Jüpiter'in bulutları tarafından güneş ışığının yansıtıldığı ve dağıldığı farklı yollara dayanarak araştırmacılar Juno'nun fotoğraflarında bulut tepelerinin yüksekliğini tespit edebildiler.
Dr Eichstadt, üst atmosferdeki bulutların en yoğun güneş ışığına sahip olduğunu açıkladı. Ancak atmosferin derinliklerinde ışık bulut tepeleri tarafından kameraya geri saçılmadan önce daha fazla emilir. Girdaplar içindeki dikenli sütunların göreceli yüksekliklerini anlamak, bilim insanlarının onları oluşturan elementler hakkında daha fazla şey ortaya çıkarmasına yardımcı olabilir.
Dr Eichstädt, "Teorik modellerden, bulutların farklı kimyasal türlerden, amonyak, amonyum hidrosülfür ve yukarıdan aşağıya su buzu içermesi bekleniyor. Aynı bulut tepelerinin diğer ölçümleri sayesinde verilerimizi düzenledikten sonra teorik tahminleri test edip iyileştireceğiz ve kimyasal bileşimin daha iyi bir üç boyutlu resmine sahip olacağız" dedi.
Daha önce hiçbir uzay aracı Jüpiter'e bu kadar yakın yörüngede bulunmamıştı, ancak diğer ikisi atmosferi aracılığıyla yok edilmek üzere gönderilmişti. Juno riskli görevini tamamlamak için Jüpiter'in güçlü manyetik alanı tarafından üretilen devreleri kızartan bir radyasyon fırtınasından kurtuldu. Neredeyse ışık hızında hareket eden yüksek enerjili parçacıkların girdabı, Güneş Sistemi'ndeki en zorlu radyasyon ortamıdır. Koşullarla başa çıkmak için, uzay aracı özel radyasyonla sertleştirilmiş kablolama ve sensör koruması ile korundu. Çok önemli 'beyni' (uzay aracının uçuş bilgisayarı) titanyumdan yapılmış ve yaklaşık 172 kg ağırlığında zırhlı bir kasaya yerleştirildi. Geminin 2025 yılına kadar gezegenin atmosferinin bileşimini incelemesi bekleniyor.
Juno uzay aracı Dünya'dan beş yıllık, 2.8 milyar km, bir yolculuğun ardından 4 Temmuz 2016'da Jüpiter'e ulaşmıştı.