Teknoloji
Su Altı Keşif Aracı Titan’ı Bulmak Neden Çok Zor?
Titanik’in batık kalıntılarını incelemek için yola çıkan batiskaf, 18 Haziran’da yüzey ekibiyle temasını kaybetti. Milyarder bir kaşif, Pakistan’ın en zengin ailelerinden birine mensup baba-oğul, Fransız bir okyanus uzmanı ve OceanGate’in CEO’su Stockton Rush’un bulunduğu batiskafın bulunması için ABD Sahil Güvenlik ekiplerinin de dahil olduğu arama kurtarma çalışmaları yürütülüyor. OceanGate firmasında çalışan bir danışmanın tahminine göre Pazar günü dalış yapan batiskafın 96 saatlik oksijeni bulunuyordu.
OceanGate’e göre yaklaşık 7 metre uzunluğundaki “karbon fiber ve titanyumdan yapılan devrimsel” Titan batiskafı, 4.000 metre derinliğe varan menziliyle dünyada bu efsanevi gemi enkazına ulaşabilecek sadece üç deniz gözlem aracından biri. Ancak böylesine derin mesafelere ulaşabilme kabiliyeti, aracın yerini bulmayı inanılmaz derecede zorlaştırıyor.
GPS gibi uydu iletişim yöntemleri, Dünya yüzeyinin üstündeki veya yakınındaki konum hizmetlerinin ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. Fakat bu kabiliyet, su altının derinliklerine yöneldiğinizde kayboluyor. Sahil Güvenlik ekipleri, kurtarma çalışmaları sırasında en popüler cihazlardan biri olan Kendiliğinden Yüzen Acil Durum Göstergeli Radyo Vericisi’ni (FF EPIRB) sık sık kullansa da, Avustralya Deniz Güvenliği İdaresi’ne göre EPIRB’ler sadece araç 1-4 metre derinlikte alabora olduğu zaman faaliyete geçiyor. Bu yüzden diğer bütün deniz araçlarında işe yarasalar da, Titan gibi bir batiskafta işe yaramıyorlar.
Görevlilerin yüzeyden çok derinlere inen deneysel bir batiskafı bulması çok daha zor. Bunun için aracı ve yaydığı sinyali (tabi yayıyor ise) aramakta kullanılacak özel su altı cihazları gerekiyor. The New York Times gazetesi, pek çok su altı aracında kurtarma ekiplerinin tespit edebileceği sesler yayan akustik cihazlar bulunduğunu ancak “Titan’da böyle bir cihazın bulunup bulunmadığının bilinmediğini” aktarıyor.
Titan’ın önceki profilleri, bu olası gafleti destekliyor. Good Morning America programının 2022 yılında yayımlanan ve Titanik’e yapılan önceki bir seferin anlatıldığı bölümünde, gazeteci David Pogue yolcular için yazılmış feragat metninden bir bölüm okuyor. Metinde Titan, “Henüz herhangi bir düzenleyici kuruluş tarafından onaylanmamış ya da sertifikalandırılmamış, deneysel bir batiskaf aracı” şeklinde tarif edilip, araçta yapılan yolculuğun “fiziksel yaralanma, sakatlanma, duygusal travma veya ölümle sonuçlanabileceği” belirtiliyor.
Pogue bu hafta o dönemki programla ilgili attığı Tweet’lerde, ziyaret ettiği tarihte Titan’ın acil durum konum vericisi bulunmadığını doğruluyor gibi görünüyor. “Geçen yaz katıldığım seferde, aslında 5 saat kadar kaybolmuşlar ve böyle bir vericinin eklenmesi tartışılmıştı” diye yazıyor.
OceanGate’in CEO’su, o tarihte denizin derinliklerine yönelik ‘rahat’ keşif yaklaşımlarından övgüyle bahsetmişti. “Titan’ın iç kısmındaki ışığa işaret ederek, kameraya “Bunu CampingWorld’den aldım” demişti. Rush sonrasında aracı tümüyle kontrol edip yönlendirdiğini iddia ettiği, değiştirilmiş bir konsol kolunu göstermiş, “Bir asansör gibi olması lazım. Fazla beceriye gerek yok” diye de eklemişti.
Titan’ın tarif edildiği resmi sitesinde şöyle bir cümle geçiyor: “Piyasada bulunan bileşenlerin kullanılması, inşa sürecinin düzene konulmasına yardımcı olmanın yanında alandaki parçaları işletip değiştirmeyi de kolaylaştırıyor.”
Makale: popsci.com