Sağlık
KAS KÜTLESİNDE AZALMA ERKEN YAŞLARDA BAŞLIYOR
Sarkopeninin, kişinin hayat kalitesini bozmasının yanında morbidite ve mortaliteyi arttıran önemli bir geriyatrik sendrom olarak karşımıza çıkıyor. Ancak erken yaşlarda alınacak önlemlerle kas gücündeki kaybı geri döndürmek mümkün olabilir.
Adı çok fazla bilinmese de sarkopeni özellikle geriyatrik yani yaşlı popülasyonu etkileyen önemli bir sorun. Genel olarak kas kütlesi, kas kuvveti ve işlevlerinde azalma ile seyreden ilerleyici ve yaygın bir kas hastalığı olarak tanımlanan sarkopeni, kişinin hayat kalitesini bozmasının yanında yaşam kaybına varan sonuçlara kadar gidebilen önemli bir sendrom. Özellikle son yıllarda kasların sağlık ve hastalık üzerinde etkisine yönelik yapılan çok sayıda çalışmaya bağlı olarak hastalığı önleme, geciktirme ve tedaviye yönelik pek çok gelişme yaşanıyor.
Düşmeye bağlı kırık riskini artırıyor
Özellikle yaşlı popülasyon için bu sorunun büyük risk oluşturuyor. Sarkopeni düşme ve düşmeye bağlı kırık riskinde artışa, günlük yaşam aktivitelerinde bozulmaya, hareket bozukluklarına, hastaneye yatışta artışa ve hayat kalitesinde azalmaya hatta ölüme neden olabilmektedir. Kalp ve solunum hastalığı ve bilişsel bozukluklarla birliktelik görülebilmektedir.
Kaslardaki güçsüzlük 50’li yaşlarda belirginleşiyor
Uzun yıllar sarkopeni yaşlı kişilere atfedilmiş olsa da günümüzde sarkopeninin daha erken yaşlarda geliştiğini biliyoruz. Kas kütlesi ve kas gücü genelde 30’lu yaşlara doğru en üst seviyededir. Ve bu dönem gerekli önlemler alınmazsa ilerleyen yaşla birlikte kayıp giderek artar. 50’li yaşlardan itibaren daha belirgin olur. Doğru girişimler genç yaşlardan itibaren yapılmazsa sarkopeni gelişimi kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle erken yaşlarda doğru beslenme ve egzersiz programları ile kas kütlesi ve kas gücündeki kaybı geciktirmek hatta geri döndürmek mümkün olmaktadır.
Kas gücünde azalma en önemli belirti
Sarkopeni tanısı ve tedavi takibinin güçlükleri nedeniyle EWGSOP2 (European Working Group on Sarcopenia in Older People) tarafından 2018 yılında tanı ve tedavi stratejileri güncellenmiş. Bu tanıma göre sarkopeni tanısı için en önemli parametre azalmış kas gücü. Kas gücündeki azalmanın yanında hastada kas miktarında azalma veya kasın kalitesinde azalma olmalıdır. Eğer düşük kas gücü, kas kütlesinde ve kalitesinde azalma ve düşük fiziksel performans bir aradaysa ciddi sarkopeni söz konusudur. Düşme, güçsüz hissetme, yürüme hızında yavaşlık, sandalyeden kalkarken zorlanma, kilo kaybı gibi şikâyet ve bulguları olan kişilerde sarkopeni varlığı için ileri tetkik ve değerlendirme önerilir.
SARC-F adı verilen, kişinin kendi gücündeki kısıtlanmayı sorgulayan sorulardan oluşan test sarkopeni riski olan kişilerin taranmasında yardımcı olabilir. Bunun yanında kas kütlesini, kasın kalitesini ve fiziksel performansı değerlendiren el sıkma gücünün değerlendirilmesi, sandalyeden kalkma testi, kas miktarını ölçmede Ultrason, Bilgisayarlı Tomografi, Manyetik Rezonans Görüntüleme, DEXA (Dual enerji X-ray absorbsiyometre), BİA (Biyoelektrisel impedans analizi) gibi diğer metotların da tanıda yer alıyor.
Korunma tedaviden daha öncelikli
Sarkopeni; yaşa bağlı olarak gelişen ve başka spesifik bir nedenin olmadığı durumlarda birincil, eğer sistemik hastalıklara bağlı geliştiyse ikincil sarkopeni olarak tanımlanıyor. Ayrıca fiziksel aktivite eksikliği ve protein enerji alımının yetersiz olduğu durumlarda da sarkopeni gelişebiliyor. Kişinin vücut kilosu başına günde 1.2 gr (1.2 gr/kg/gün) protein alması ve bunun her öğüne bölüştürülmesi riski azaltır. Akut hastalıklarda, infeksiyonlarda, cerrahi girişim gibi durumlarda protein ihtiyacının arttığını unutmamak gerekir.
Prof. Dr. Aslı ÇURGUNLU
Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi
İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı