Sağlık
Yeni keşif, istiridye kanı proteinlerinin antibiyotik etkinliğini artırdığını gösteriyor
PLOS ONE'da yayınlanan bir çalışmada, araştırmacılar bir Sidney Kaya İstiridyesi'nin kanındaki veya hemolimfindeki bir proteinin yalnızca bakterileri öldürmediğini, aynı zamanda klinik olarak önemli bir dizi bakteriye karşı bazı geleneksel antibiyotiklerin etkinliğini artırdığını göstermişlerdir. İstiridyeler uzun zamandır solunum yolu enfeksiyonlarını tedavi etmek de dahil olmak üzere bazı geleneksel ilaçlarda kullanılmaktadır. Ayrıca, yumuşakçaların kanının daha önce anti-viral aktiviteye sahip olduğu gösterilmiştir.
Bu yeni araştırma, istiridyelerden elde edilen doğal ürünlerin bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için potansiyel kullanımını desteklemektedir. Önemlisi, istiridye hemolimf proteinleri insan akciğer hücreleri için toksik değildi, bu da güvenli ve etkili bir dozun optimize edilmesinin mümkün olabileceğini göstermektedir.
Çalışma, Fen ve Mühendislik Fakültesi'nden Profesör Kirsten Benkendorff tarafından denetlenmiştir. Profesör Benkendorff, çalışmanın kökenlerini düşünerek, ‘Çoğu organizmanın enfeksiyona karşı kendilerini korumak için doğal savunma mekanizmaları vardır. İstiridyeler sudan sürekli olarak bakteri filtreler, bu nedenle potansiyel antibiyotikler aramak için iyi bir yerdir’ diyerek açıklamıştır.
Bu son makale, araştırma ekibinin Sydney Kaya İstiridyesi'nin hemolimfinde (kan) zatürre ve bademcik iltihabı gibi solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan bir bakteri olan Streptococcus pneumoniae'yi engelleyen bir protein fraksiyonunu tanımladığı önceki bir çalışmaya dayanmaktadır. Enfeksiyonlara neden olan bakteriler genellikle kendilerini korumak için biyofilmler oluşturarak antibiyotiklerden ve bağışıklık sisteminden kaçmaktadır. Biyofilmler, yapışkan ve koruyucu bir matrisle çevrili yüzeylere yapışan mikroorganizma topluluklarıdır.
Ekibin keşfi, istiridye hemolimfinin çözeltide ve biyofilmlerde bakteriyel patojenleri öldürebileceğini göstermiştir. Profesör Benkendorff, ‘İstiridye hemolimf proteinlerinin biyofilm oluşumunu önlediği ve biyofilmleri bozduğu bulundu, böylece bakteriler daha düşük dozlarda antibiyotik maruziyetine açık kalıyor. Hemolenf, bilinen antimikrobiyal özelliklere sahip proteinlerin bir karışımını içerir. Bunlar, bakterileri doğrudan öldürmenin yanı sıra hücre yüzeyine yapışmalarını da önleyebilir.’ diyerek açıklamıştır.
Antibiyotikler, 20. yüzyılın başlarından beri bakteriyel enfeksiyonların tedavisinin temelini oluşturmuştur. Ne yazık ki, bakteriler bu ilaçların aşırı ve yanlış kullanımı nedeniyle birçok geleneksel antibiyotiğe direnç geliştirmiştir. Antimikrobiyal direncin 2050 yılına kadar 40 milyon ölüme neden olması tahmin edilmektedir. Yeni antibiyotikleri keşfetme ihtiyacı oldukça acildir. İstiridye kanından geliştirilen yeni bir antibiyotik ilaç için henüz biraz zaman varken, keşif enfeksiyonları tedavi etmek için doğal alternatifler için umut vermektedir.
Profesör Benkendorff, ‘Araştırmacılar, su ürünleri yetiştiriciliği ve ilaç endüstrileri arasında harika iş birliği fırsatları sağlıyor. Bu arada, istiridyeleri yudumlamak solunum yolu enfeksiyonlarını uzak tutmaya yardımcı olabilir. İstiridyeler bağışıklık sistemini güçlendiren çinko içerir ve ayrıca bağışıklığı düzenlemeye yardımcı olan gerçekten iyi çoklu doymamış yağ asitleri ve vitaminlere sahiptir.’ ekleyerek açıklamıştır.
Yazar: Bassma BOUANANI
Kaynak: https://www.scu.edu.au/news/2024/oyster-blood-proteins-antibiotic-effectiveness/