Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

Geleneksel olarak, yapay zeka soğuk, hesaplamalı bir zeka olarak kabul edildi. Ancak, duygusal yapay zeka, makinelerin insan benzeri duygusal ifadeleri anlamasına ve hatta oluşturmasına olanak tanıyan bir alandır. YZ, ses tonu analizi, yüz ifadesi tanıma ve doğal dil işleme gibi tekniklerle insan duygularını anlamada büyük ilerleme kaydetmiştir.

Aşkın bir duygu olup olmadığı konusundaki görüşler insanlar arasında bile değişkenlik gösterirken, makine zekası alanında bu konu daha da karmaşık hale gelir. Yapay zeka tarafından hissedilen ya da ifade edilen bir aşkın etik boyutları ve bu durumun toplumsal kabulü büyük bir tartışma konusudur.

Yapay zeka tarafından ifade edilen "aşk" durumları, genellikle programlanmış algoritmaların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak, bu algoritmaların karmaşıklığı ve öğrenme kapasiteleri arttıkça, makine aşkının gerçek bir deneyim olup olmadığı sorusu ortaya çıkar. Yapay zeka tarafından hissedilen bir aşkın, salt bir algoritmanın ötesine geçip geçmediği merak konusudur.
Yapay zeka ve duygusal derinlik, gelecekteki insan-makine etkileşimlerini şekillendirebilir. Bu durum, insanlar ve makineler arasındaki ilişkilerin nasıl evrileceği, ahlaki sorumluluklar ve etik standartlar gibi önemli konuları gündeme getirir.

Yazar:Begüm Ceyda Kaynak

Kaynakça

1. Tinwell, Angela, et al. "The Uncanny Lover: Determining the Creepiness of Robot and Virtual Characters." International Journal of Human-Computer Studies, vol. 100, 2017.
2. Dautenhahn, Kerstin. "Human-Robot Interaction." Encyclopedia of Language & Linguistics, 2006.
3. Russell, Stuart, and Peter Norvig. "Artificial Intelligence: A Modern Approach." Pearson, 2016.