Sağlık
TÜRKİYE’DE SAĞLIK POLİTİKASI KAVRAMININ TARİHSEL SÜRECİ VE GELİŞİMİ
Sağlık kavramı; Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir toplum için sağlık politikalarının oluşturulması, insanın yaşadığı toplumda daha üretken bir birey olması, ekonomik açıdan ilerleme gösteren bir örnek sergilemesi ve geleceği mutlu nesillere bırakmasındaki rolü açısından açık bir şekilde tanımlanmaktadır. Bunun için “Sağlık politikası” kavramı sadece bir hastalık veya sakatlık durumu ile ilgili değildir. Aynı zamanda insanın ruhen ve psikolojik açıdan yeterli olması durumudur.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 60. Maddesi kapsamında her vatandaşın sağlık hakkının olduğu kanun ile açık bir şekilde belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti sağlık politikasının gelişimine bakıldığı zaman bu sürecin Cumhuriyet’in ilanından önceye dayandığı görülmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışından kısa bir süre önce 03 Mayıs 1920 tarihinde ilk kez Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın kurulduğu görülmektedir.
Atılmış olan bu ilk adım ile toplum içerisinde sağlık alanındaki eksiklikleri saptamayı, sağlık alanında kazanımları elde etmeyi ve elde edilmiş kaynakların en doğru şekilde kullanılması amaçlanmıştır. Cumhuriyet’in ilanından sonraki döneme bakıldığında (1923-1946), ilk sağlık bakanı olarak Dr. Refik Saydam göreve gelmiş olup sağlık politikası alanında iki önemli kanun uygulamaya konulmuş ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda önemli adımlar atılmasına olanak sağlamıştır.
Cumhuriyet döneminin 1946-1960 yılları arasına bakıldığında ise ilk yazılı sağlık planı olarak bilinen “Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı” oluşturulmuştur. Aynı zamanda bu yıllar arasında hastanelerin ve sağlık kuruluşların yatak sayılarının ve personel sayılarının artırılması yönünde birçok adım atıldığı da görülmektedir. Bu çalışmaların yanı sıra ülke çapında anne-bebek ölümlerinin azaltılması ve enfeksiyonların minimum düzeye düşürülmesi için çalışmalara başlanılmıştır.
1960’lı yıllara gelindiğinde sağlık politikaları, anayasa bünyesinde yer alıp kanun hükmü altında vatandaşların sağlık hakları güvence altına alınmıştır. 1980’li yılların başında ise sağlık politikalarına yönelik yeni düşünceler belirgin bir hal almaya başladığı görülmüştür. Koruyucu sağlık hizmetlerinin sağlanması, aile planlanması alanında çalışmalara başlanması, koruyucu sağlık hizmetlerinin hızlandırılması ve anne-bebek sağlığının korunması alanında geniş kapsamlı çalışmalar ortaya konulmuştur. Bu alandaki çalışmalara hız vermek ve vatandaşların temel haklarına dikkat çekmek adına 1992 ve 1993 yıllarında Birincisi ve İkincisi düzenlenen Ulusal Sağlık Kongreleri toplumda yer almaya başlamıştır.
Bu dönemde oluşturulmuş sağlık politikalarının ana bileşenleri; sağlık hizmetlerinin aile hekimliği çerçevesinde birleştirilmesi, kurulmuş olan hastanelerin özerk işletmelere dönüştürülmesi, Genel Sağlık Sigortası oluşturularak sosyal güvenliğin tek çatı altında toplanması ve Sağlık Bakanlığı’nın hastaneleri, sağlık merkezlerini denetleyen bir yapı olması şeklinde söylemek mümkündür. 2000’li yılların başına gelindiğinde ise ilk göze çarpan gelişmenin aile hekimlerinin sağlık politikası alanında önemli bir rol alması olmuştur.
2003 yılında başlatılmış olan “ Sağlık Dönüşüm Programı” ile sekiz ana tema etrafında ilerleyerek sağlık politikaları alanında gelişme kaydedilmiştir. Bu adımlar;
Sağlık Bakanlığı tarafınca bir denetimin olması,
Genel Sağlık Sigortasının oluşturulması,
En iyi şekilde sağlık hizmetinin sağlanması,
İyi hizmet vermek adına donanımlı kişilerin yetiştirilmesi ve çalıştırılması,
Sağlık alanında eğitim modüllerinin geliştirilmesi,
Kalite ve akreditasyona önem verilmesi,
Kurumsal yapılanma,
Sağlık Bilgi Sistemi’nin geliştirilip çalışmalara hız verilmesi şeklinde planlanmıştır.
“Sağlık Dönüşüm Programı” adı altında bu sekiz bileşenin insan merkezli, sürdürülebilirlik, kalite gelişimine açık, katılımcılığa ve uzlaşmacılığa önem veren ilkeler kapsamında olduğunu söylemek mümkündür.
Günümüzde “Sağlık politikaları” adı altında bakıldığında, vatandaşların temel hakkının sağlanması ve yürütülmesinde en yetkili adresin Sağlık Bakanlığı olduğu bilinmektedir. Gelişen toplum ve dünya düzenini göre zaman içerisinde özel sektör de sağlık politikalarında aktif bir rol almaya başlamıştır. Bunun yanı sıra uluslararası sağlık örgütleri de zamanla gelişerek Türkiye’nin sağlık politikaları alanındaki gelişimine katkı sağlamaya devam etmektedir.
Kaynaklar:
Başol, E. & Işık A. (2015). TÜRKİYE’DE SAĞLIK POLİTİKALARINDA GÜNCEL GELİŞMELER: SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMINDAN GÜNÜMÜZE BAZI DEĞERLENDİRME VE ÖNERİLER. IAAOJ, Social Science, 2015, 2(2), 1-26.
İleri, H. Seçer, B. &Ertaş, H. (2016). SAĞLIK POLİTİKASI KAVRAMI VE TÜRKİYE’DE SAĞLIK POLİTİKALARININ İNCELENMESİ. Journal of Social and Technical Researches Volume:12, 2016, p. 176-186.
Home. (n.d.). Retrieved from https://www.who.int/
Beste TÜRKOĞLU