Sağlık
Sende 10 Kişiden 9'unda Görülen Sepsis Hastalığına Yakalanmış Olabilirsin!
Çiftçi, “Sepsis, kan zehirlenmesidir. Tüm dünyada yılda 31 bin 500 kişide sepsis görülüyor. Bu oran inme, kalp krizi, AİDS, kanser gibi bilinen hastalıkların görülme oranlarından da yüksek bir rakam. Hastanedeki ölümlerin yüzde 34'ü de sepsis nedeniyle oluyor. Ne yazık ki bu oranlara sahip olması ve en ölümcül hastalık olmasına rağmen en az bilinen hastalık. Yapılan araştırmalarda “Sepsisi biliyor musunuz?” sorusuna ülkemizde 100 kişiden 90'ı hayır yanıtını vermiştir" açıklamasını yaptı.
Küresel Sepsis Topluluğu’nun verilerine göre sepsis her yıl yaklaşık yüzde 8–13 oranında artış gösteriyor. Kalın bağırsak ve meme kanserinden ölümlerin toplamından daha fazla hasta sepsis nedeniyle kaybediliyor.
Türk Hastane İnfeksiyonları ve Kontrolü Derneği, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği, Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti, Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği, Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği ile ortak bir deklarasyona imza attı.
Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel imzasıyla yayımlana bildiride; "Sepsis, vücudun enfeksiyona karşı geliştirmiş olduğu kontrolsüz ve abartılı yanıt sonucunda kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan ve bağışıklık sisteminin çökmesine yol açabilen, erken tanı konulup tedavi edilmezse ölümcül seyredebilen klinik bir tablo. Sıklığı, tüm dünyada özellikle de gelişmekte olan ülkelerde her geçen gün artan sepsis, sağlık alanındaki tüm gelişmelere rağmen öncelikli halk sağlığı sorunu olarak gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Yaş, cinsiyet ve sosyo-ekonomik durumdan bağımsız olarak herkeste görülebilen, her yıl 30 milyondan fazla kişiyi etkileyen ve 8 milyona yakın ölüme yol açan sepsis, dünyada her üç saniyede bir kişinin ölümüne yol açıyor. Büyük oranda hastanede yatan hastalarda gelişen bir klinik tablo olarak gündeme gelen sepsis, aynı sıklıkta olmasa da toplumda sık görülen enfeksiyonların seyri sırasında hastane dışında da gelişebiliyor. Yoğun bakım ünitelerinde en önemli ölüm nedeni olan sepsisin görülme sıklığı ise son 20 yılda yüzde 140 oranında artmış durumda" ifadeleri yer aldı.
SEPSİS HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR?
Dr. Kadir Doğruer (Medikal Park Bahçelievler Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesi Direktörü):
Sepsis, enfeksiyona karşı vücudun verdiği cevabın organlara zarar vermesiyle ortaya çıkar. Şok, organ yetmezlikleri ve özellikle de erken tanınıp tedavi edilmezse ölüme yol açar. Aşı, antibiyotik ve yoğun bakım uygulamalarındaki tüm ilerlemelere rağmen enfeksiyondan ölümün en sık nedeni. Sepsis olan hastaların yüzde 60’ı hastanede ölüyor. Dünyada her üç saniyede bir kişi sepsis nedeniyle kaybediliyor. Sepsis, yüksekten düşme, trafik kazası, miyokard enfarktüsü, ağır enfeksiyon, bir grip virüsü, yine basit veya zor bir ameliyat gibi her hangi bir nedenle vücutta ciddi bir stres yaratan olaylar sonrasında gelişebilir. Bunların etkisiyle aktive olan bağışıklık sisteminin olumsuz yönde çalışarak bir veya daha fazla organ yetmezliğine neden olabiliyor. Sepsis bir hastalıktır. Enfeksiyonun uzantısı olmayabilir. Ancak sepsise enfeksiyon eşlik eder. Burada bağışıklık sisteminin baş edememesi değil, bağışıklık sisteminin aşırı aktivasyonu veya yanlış kodlanması sonucunda oluşan savunma amaçlı bir takım maddelerin organizmayı hasarlandırması söz konusu. Bağışıklık sistem anarşisi de diyebiliriz. Organizmanın başına gelen her hangi büyük bir olay karşısında bağışıklık mekanizmasının şaşırması söz konusu. Sepsiste iç dinamikler ve dengeler bozulur. Sepsisin oluşmasında ileri derecede karmaşık bir takım döngüler söz konusu. Bütününde değerlendirildiğinde ise sepsis organizmanın tamamını ilgilendiren son derece karmaşık süreçler bütünü.
Sepsis bütün vücudu ilgilendiren bir hastalık. Başka bir deyişle dolaşıma geçen birçok toksinin yarattığı bir kaos. Böyle olunca, dolaşımın ulaşabildiği her organda bir sorun çıkabilir. Solunum, dolaşım, böbrekler, karaciğer, kalp hepsi kaotik süreçlerin şiddetlenmesi veya kontrol altına alınamaması sonucunda yetmezliğe girebilir. Söz konusu ağır tabloya yakalanan hastaların yüzde 60’ından fazlası kaybediliyor. Ancak tedavisinde başarılar da elde ettiğimiz vakalar var. Yeter ki olası bütün ileri tedavi yöntemleri kullanılsın.
SEPSİS HASTALIĞI TEDAVİSİ
Sepsis Hastalığı'nın tedavisi ile ilgili açıklama yapan Prof. Dr. İsmail Cinel "Sepsiste Sağ kalım Kampanyası verilerine göre, hayatı tehdit edici küresel bir sağlık sorunu olan sepsiste, ölüm hızları böylelikle düşmeye başladı, Avrupa'da yüzde 41 ve ABD'de yüzde 28,3 olarak bildirildi. Sepsis'in erken tanınması ve hızlı tedavisi bu başarıda kritik bir öneme sahip. Erken tanı, enfeksiyonun tedavisi ve organ destek tedavilerinin erken başlanması sayesinde ölüm oranları, gelişmiş ülkelerde yıllar içerisinde düşmekle birlikte gelişmekte olan ülkelerde yüksekliğini halen koruduğu biliniyor. Toplumdan kazanılmış birçok enfeksiyon hastalığının kontrolünde kişisel hijyen alışkanlıkları çok önemli bir yere sahip. Enfeksiyon hastalıklarından korunmada en iyi, en etkili ve en ucuz yöntem el yıkama. Bu nedenle; çocuklarda küçük yaşlardan itibaren doğru teknikle el yıkama alışkanlığının geliştirilmesi birçok önemli hastalıktan korunmada oldukça etkili. Ayrıca, toplumda antibiyotiklerin yerinde ve doğru kullanılmaması sonucunda bu grup ilaçlara karşı bireylerde direnç gelişmesi görülebiliyor. Bu durumda da, sepsis tedavisi için gerektiğinde antibiyotiklerin yeterli etki gösteremediği, dolayısı ile tedavide başarı sağlanmaması söz konusu olabiliyor. Bu nedenle toplumda antibiyotiklerin akılcı kullanılmasının sağlanması da son derece önemli" denildi.
SEPSİS NEDEN OLUR, NASIL BULAŞIR?
Prof. Dr. İsmail Balık (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı):
Sıradan enfeksiyonlarla kolay kolay sepsis gelişmez. Ancak ve ancak bağışıklık yetmezliği olan örneğin ciddi kanser tedavisi gören (örneğin kemik iliği nakli için ağır kemoterapi uygulanmış hastalar) hastalarda sepsise dönüşüm gösterebilir. Normal kişilerde sıradan enfeksiyonların sepsise dönüşmesi söz konusu olamaz. Sepsisi tetikleyen başlatan mekanizma mikroplardan çok vücutta meydana gelen reaksiyonlar. Bazen bu reaksiyonları vücut öyle abartır ki yarardan çok zarar verir. Sonunda organlarda beklenmedik reaksiyonlar ve organ yetmezlikleri geliştirebilir. Bunların başında akciğer yetmezliği geliyor. Ardından böbrek, kalp, sindirim sistemi, kan hücreleri ve beyin gibi sistemlerin yetmezliğiyle ilgili bulgular ortaya çıkıyor. Ne kadar çok organ yetmezliği arka arkaya gelişirse ölüm riski o kadar fazla olur. Organ yetmezliği henüz gelişmeden ya da çok daha az organı tutmuşken geri döndürülebilirse hastanın yaşama şansı artar. Yetmezlik gelişen organ sayısı arttıkça da yaşam şansı giderek azalır.
Sepsisli ya da çoklu organ yetmezliği olan hastalarda erken müdahale çok önemli. Ne kadar erken müdahale edilirse diğer organların da hasara uğraması, hayati riskin azaltılması açısından avantaj sağlanmış olur. Ateşin çok düşük olması ya da çok yüksek olması, nabız sayısının artması, kandaki lokositlerin çok artması ya da azalması, hastadaki solunum sayısının aşırı artması gibi bulgular sepsis habercileri. Bu aşamadayken tansiyonun düşmediği, septik şok ve akciğer yetmezliği bulgularının gelişmediği aşamada, eğer tedaviye erken başlanır ve hastanın bağışıklık sistemi de destek olursa geri dönme şansı çok yüksek olur. Hastaların yaşı da önemli. Yaşlılar tedaviye gençlere göre daha az yanıt verir.
Kaynak: karar.com