Labmedya - Laboratuvar ve Sağlık Gazetesi

 Bu araştırma, 15 yaşındaki 170.000'den fazla öğrenciye dayanarak yapılmış ve düşük gelirli ailelerden veya yoksun bölgelerden gelen beş kişiden birinin kimlik avının kurbanı olabileceğini göstermiştir. Bu, yaş grubunun genel olasılığından çok daha yüksektir ve e-posta dolandırıcılığı insanları kimlik hırsızlığına karşı savunmasız bırakarak gençleri mali dolandırıcılık riskiyle karşı karşıya bırakmakta ve birikimlerinin ellerinden alınmasına neden olmaktadır.

Ayrıca, çalışma dijital dolandırıcılığın tehlikeleri hakkında eğitim alan öğrencilerin, bu tür e-postalara uygun şekilde tepki vermeme olasılıklarının da olduğunu vurgulamaktadır. Bu durum, eğitimdeki bir boşluğu göstermektedir ve okulların özellikle kimlik avı e-postaları gibi çevrimiçi zararların nasıl tanınacağı konusunda daha fazla ve daha kaliteli eğitim sağlaması gerektiğini ortaya koymaktadır.

Araştırma aynı zamanda dijital dolandırıcılık girişimlerine yakalanma riski en yüksek olan en savunmasız grupların bazıları için geçerli olduğunu belirtmektedir. Dezavantajlı gençler, öğrenme becerileri zayıf olanlar arasında en savunmasız olanlardır.

Bu araştırma, gelişmiş ülkelerdeki gençlerin e-posta dolandırıcılığına nasıl tepki verdiğini incelemiştir. Özellikle, Japon gençlerin en az yanıt verenler olduğu, Danimarka, İsveç ve Finlandiya'da yanıt verenlerin oranının diğer ülkelere göre daha düşük olduğu ve Meksika ile Şili'deki gençlerin en fazla risk altında olanlar olduğu bulunmuştur. Cinsiyet farkı bulunamamıştır, ancak sosyo-ekonomik açıdan dezavantajlı çevrelerden gelen gençlerin bağlantıya tıklama olasılıkları daha yüksektir.

Araştırma, okullardan kimlik avı e-postalarının tehlikeleri hakkında eğitim alan öğrencilerin daha az risk altında olup olmadığını da incelemiştir, ancak bu konuda "açık bir kanıt" bulunmadığı sonucuna varmıştır.

Son olarak, bu araştırmanın sınırlılıkları arasında anket sorularına verilen yanıtlara dayalı olması ve gerçek hayatta nasıl tepki verileceğini tam olarak yansıtmaması yer almaktadır. Bu nedenle, daha fazla araştırma ve eğitim çabalarının gerekliliği vurgulanmaktadır.

Kaynak: eurekalert-org