Sağlık
ARTAN MİGREN ATAKLARININ SORUMLUSU MEVSİM GEÇİŞLERİ Mİ?
Migren hastalarının hayatını kâbusa çeviren atakları tetikleyen faktörlerin arasında hava değişimi ve mevsim geçişleri de yer alıyor. Bulantı, kusma, ışığa ve sese aşırı duyarlılık gibi belirtiler ile herhangi bir baş ağrısından farklılaşan migren; sıcak havaların yavaş yavaş düştüğü mevsimlerde daha fazla kendini gösteriyor. Migren tek başına mevsimsel bir hastalık olmayıp; bazı hastaların sıcaktan bazılarının ise soğuktan olumsuz etkilendiğini, migren ataklarının üç güne kadar sürebildiğini söyleyebiliriz.
Nörolojik bir hastalık olan migren birçok dış etken ile tetiklenebiliyor. Yiyecek ve içeceklerden, yaşam tarzına kadar uzanan listede mevsimsel değişiklikler de yer alıyor. Hastalığın seyrinde günlük hava değişiklikleri bile etkili olabiliyor. Hastaların pek çoğu lodoslu havalarda migren atağı yaşadıklarını belirtiyor. Ancak migren atağı sadece rüzgâr, hava değişikliği ya da basınç farkının yarattığı etkilerle ortaya çıkmıyor. Daha önce Türkiye’de yapılan bir çalışma ile de gösterildiği gibi; lodosta ağrıyı tetikleyen esinti değil, hava ile birlikte taşınan tozlar, çeşitli partiküller ve kirlerdir.
Migren hastalarında bir faktör beyni tetiklediğinde anormal bir dalgalanma oluşur, bu da beyin zarında ve damarlarında tepkiye yol açar. Migreni olan kişide zaman zaman tekrarlayan, çoğunlukla şiddetli, tek taraflı, zonklayıcı, baş hareket ettirildiğinde artan baş ağrısı oluşur.
Migren genetik temelli bir hastalık olmakla birlikte, bu genlere sahip olmak migrenin mutlaka ortaya çıkacağı anlamına gelmez. Kadın olmak, migrenin görülme riskini üç kat artırıyor. Migren kadınlarda en çok 30’lu yaşlarda ortaya çıkar ve kadının ilk doğumundan sonra migrenle tanışması da oldukça sık karşılaşılan bir durumdur.
“Yaşam koşulları önem taşıyor”
Migreni tetikleyen faktörler arasında kadınlardaki hormon dalgalanmaları da etkilidir. Bu durum adet döneminde atak yaşanmasına ve kadının o ay diğer tetikleyicilere karşı daha duyarlı olmasına da yol açar.
Migren, her zaman bir uyaran tarafından tetiklenen ancak aynı uyaran tarafından her seferinde tetiklenmek zorunda olmayan bir hastalıktır. Aynı kadında mevsim değişikliği gebelikte sorun yaratmazken, gebelik sonrasında tetikleyici olabilir.
Koşullara göre kişinin tetiklenme eşiği düşüyorsa daha kolay tetiklenir, eşik yükseliyorsa bu risk azalır. Bir kişi için tek başına bir tetikleyici yeterli olurken, bir başkası için iki tetikleyicinin bir arada olması atağı başlatabilir. Kadınlarda en sık görülen tetikleyici faktör ise adet görme dönemleridir.
“Adet migreni için hekime başvurun”
Migrenin kadınlarda sık görülmesinin temelinde, kadınlık hormonu ve bu hormondaki dalgalanmaların payı büyük. Hormonal olarak aktif olunan dönemlerde, ataklar çok daha güçlü bir şekilde gelebilir. Bazı kadınlar; adet döneminden bir-iki gün önce yaşadıkları atakları, sürecin doğal bir parçası olarak düşündükleri için hekime başvurmamaktadırlar.
Bu durum “Adet migreni” olarak adlandırılmakta olup; kadınlarda görülme sıklığına bakıldığında, her dört kadından birinde kesinlikle migren olarak adlandırılan ve hastalığın bütün kriterlerine sahip ağrılar görülmektedir. Özellikle de 30-35 yaş arasında bu sıklık, üç kadından birinin migrenli olacağı şekilde artmaktadır. Erkeklerde ise bu hastalığın görülme oranı 12’de 1 olup, bu ataklar kadınlarda ortalama 1,5 gün, erkeklerde ise 1 gün sürmektedir.
Şu günlerde yaşamaya başladığımız “mevsimsel geçiş” ile artacak olan migren atakları sebebiyle, migrenin mevsimsel bağlantısını sizlere hatırlatmak istedim.
Tüm sevgi ve ışığımla, herkese sağlıklı ve huzurlu bir yaşam diliyorum.
Dr. Melih NURHAN
Nöralterapi Uzmanı