Page 40 - LabMedya - 50
P. 40
40 KİMYA www .labmedy a.c om
OSMANLI
İMPARATORLUĞUNDA
PARFÜM SANATI
Prof. Dr. Nazan Apaydın DEMİR
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi
Kozmetik Ürünler Uygulama ve (MİSKÇİLİK)
Araştırma Merkezi Müdürü
Bu yazımda “Geleneksel yapısıyla Osmanlı parfümcülüğünde hiç yer kullanılan doğal kaynaklar neredeyse alınarak saç ve kaşlar üzerine sürülerek
Osmanlıda koku” konusu üzerinde almamıştır. hiç değişmemiştir. Yasemin, sümbül, gül, kullanılır. 20’nci yüzyılın başlarına kadar
duracağım. Bugün çok büyük bir pazar zambak, reyhan, ıtır, tefarik, sandal, öd seyyar esans satıcılarının çantalarında
olan parfüm sektörünün kökleri çok Osmanlı parfümleri denilince ilk akla ağacı, ful, kakule, tarçın, karanfil hala bulunabilen ve erkeklerin bıyıklarına
eskiye dayanıyor. Osmanlı İmparatorluğu gelen buhur suyudur. Buhur suyunun en seçkin kokuların hammaddelerini sürerek kullandıkları galiyeler; Kaye-i
döneminde pek çok âdetin görünenden terkibine ve hazırlanışına ilişkin kayıt oluşturmaktadır. Sarayda; kimsenin misk-i fiamator ve Kalye-imisk-i Mısır
farklı bir yüzünün olduğu ve bu yüzde ise Topkapı müzesi arşivinde bulunan ağzının, vücudun, ayağının kokmaması ve olmak üzere iki şekilde anılmaktadır.
koku ve çiçek gibi çok zarif bir lisan 1708 tarihli Çamaşırcı Başı Yusuf ağanın bunun içinde belli kurallar çerçevesinde Osmanlı’da kullanılan diğer bazı parfüm
kullanıldığı gözlenir. defterinde yer almakta. Bu kâğıda göre yıkanması gerekirdi. Esans kullanımı isimleri ise; ma-i kadı, ma-i amber,
Mesela kız görmeye gittiğinizde şayet Padişah Çamaşırcı Başı tarafından statüye göre değişirdi. Valide Sultan’ın
mevsimi ise vazo içerisinde taze beyaz sunulan buhur suyunu kabul ettiğinde ma-i asilbent, ma-i maverd ve ma-i
zambak, mevsimi değilse; billur şişeler 15 Altın Çamaşırcı Başına biner akçe 70 gram esans kullanma hakkı varken; yasemindir. Evliya Çelebi’nin verdiği
içinde zambak kokusu götürülmesi buna de diğer yoldaşlara ihsanda bulunurdu. cariyelerin ayda 3 gram esans kullanma bu listeye, cilt üzerinden uygulanmasa
örnek olarak verilebilir. Bu vazodaki Bazı kaynaklar buhur suyunun saray hakkı vardı. Üç gram esans çubukla da kişisel bir parfüm formu olarak
beyaz zambağın ya da billur şişedeki dışında imal edilmediği ve halk arasında sürüldüğünde 1 ay bile kullanılabilirdi. değerlendirilmesi gereken şemmame’leri
büyüleyici kokunun anlamı; “Allah’ın bilinmediği yalnızca sarayda imal edilip de katmak gerekir. Şemmameler; giysi
emriyle kızınıza talibiz” demektir. hükümdar devlet ricali ve saray erkânına üzerinde taşınarak koku yayan ya da elde
dağıtıldığını yazsa da bu ifade gerçeği tutularak koklanan, hatta yazı takımında
Burada akla “Neden beyaz zambak?” yansıtmamaktadır. koku yayması için bulundurulan küçük
sorusu gelebilir. Bu çiçeğin seçilmesinin toplardır.
nedeni Osmanlıda ve sonrasında 1640 tarihli Es-ar defterinde ve Evliya
temizliğin ve saflığın beyaz zambak ile Çelebi seyahatnamesinde buhur suyunun
ilişkilendirilmiş olmasıdır. Anadolu’da İstanbul’daki misk satıcılarında ve
halen bugün bile beyaz bir ten ya da gülsuyu esnafında bulunduğu halka
çok iyi yıkanmış bir çamaşır “zambak satıldığı görülüyor.
gibi” deyimi ile ifade edilir. Bu zambak Osmanlıda sıkça bahsi geçen diğer bir
eşliğindeki ziyaret esnasında gelen gül koku da gülsuyudur. İslam inanışında Hz.
şerbeti eğer karanfilli geliyorsa “Bizce Muhammed’in teri olarak kabul gören
de uygun, kızımızı isteyin” demektir. Yani gül, aynı zamanda bu coğrafyanın en Lobmeyr Islamic Enamelled Glass Scent
çiçekler ve kokular bir alfabenin harfleri önemli kokulu çiçeklerinden biridir. Bu Perfume Bottle, Signed & Inscribed With Motto ÜZERLİK
olarak da görülebilir. durum gülsuyu ve gülyağının değerli bir
meta olmasına yol açmıştır. Gülsuyu, MİSK VE AMBERDEN YAPILAN Üzerlik tohumlarını kurutmak halen
Toplum, özellikle evlilik ve gönül işlerinde Osmanlı geleneklerinde de önemli bir
sessiz ve çok zarif bir lisan geliştirmiştir. yer teşkil etmiştir. Hem yabancı devlet “GÂLLİYE” NEDİR? yaygın olarak uygulanan bir gelenektir.
Ama kokunun etkisini ve kullanım alanını elçisine, hem de ziyarete gelen bir Kahve; amber, damla sakızı veya
bununla sınırlandırmak mümkün değildir. komşuya gülsuyu ile birlikte buhur Osmanlı’da buhur suyu ve gül mercanköşk ile kokulandırılırken; kokulu
Gerek üretimi, gerek ticareti ve gerekse ikram edilir. Bununla beraber Mevlit gibi suyu dışında başka parfümler de nargilelerin içilmesi de bu duruma
yaygın kullanım alanı ile bu çok büyük dini toplantılarda, hac karşılamalarında kullanılmaktadır. Bunlar özellikle günümüz örneği olarak verilebilir.
getirisi olan bir pazardır aynı zamanda. konukların ellerine gülsuyu serpme 17’inci yüzyıla ait kayıtlarda yer alıyor. Bugün de nazara karşı üzerlik; adaçayı,
Şayet gül şerbeti sade geliyorsa “Bizim âdeti vardır. Yeni yapılan ya da onarılan Gâlliyeler hakkındaki en eski bilgilere günlük yakmak, tüm odalarda bu tütsü
rızamız yok” demektir. Özelliklede hat camilerin ibadete açılmadan önce 1640 tarihli Es’ar Defteri’nde rastlanıyor. dumanı ile kötü etkilerden kurtulmak
sanatçılarının, mürekkep içine yazdıkları gülsuyu ile yıkanması, gül kokusunun Macun kıvamında olan gâlliyelerin için kullanılmaktadır. Yine adaçayı da
hata göre bazen gül, bazen misk, bazen İslam dinindeki ayrıcalığı göstermesi ana bileşenleri misk ve amberdir. Bu bu amaçla yakılan bir bitki olup gelenek
de amber kullanılması adettendir. Yine bir bakımından önemlidir. Gülsuyu Osmanlı yüzden oldukça pahalılardır. Gâlliye; olarak günümüzde de yer yer devam
evin penceresinde kırmızı çiçek olması mutfağına güllaç, su muhallebisi, misk ve amber karışımına sümbül, etmektedir.
o evde gelinlik çağına gelmiş bir kız güllabiye ve şerbetlerle girerken cilt ve tütsülenmiş söğüt, saf beyaz mum ve
olduğuna; sarıçiçek olması ise o evde göz hastalıklarına karşı da ilaç olarak nişasta eklenerek hazırlanmaktadır. Bu Son olarak Sigmund Freud’un da dediği
hasta olmasına delalettir. Osmanlı’da kullanılmıştır. kokular “Gâliyedan” denilen küçük kaplar gibi “Duygusal bir tepkiyi tetiklemenin en
buluğ çağına gelmiş kızlar görücüye hızlı yolu kokudur.”
çıkmak istediklerinde erguvan kokusu OSMANLI İMPARATORLUĞUNDA içinde saklanır ve parmak ucuyla çok az
kullanıldığı bilgisi de bugünlere kadar
ulaşmıştır. KOKU KÜLTÜRÜNÜN DİĞER ÖGELERİ
Osmanlı İmparatorluğunda koku Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir’in kaleme aldığı
kültürüne dair arşivler tutulmuştur. Osmanlı’da gül dışında, misk ve amber “Parfüm” kitabı Kimya biliminin sanatsal yönünü
Çeşm-i Bülbül’lerden, tombaklardan de çok rağbet gören kokular olmuşlardır. konu alıyor. Parfümün sezgisel ve sanatsal bir
yapılan ilk lüks parfüm kaplarıyla koku Koku merakı; sadece güzellik, sağlık ve kombinasyon olduğunu savunan yazar, kokunun
günlük hayata girmiş ve tarih dönemlerini temizlikle sınırlı kalmamıştır. Hattatların kişinin ruhunu ve karakterini yansıttığına inanıyor.
bile güzel koku isimleriyle anmayı tercih Kur’an-ı Kerim’i kopyalarken kullandıkları Yazarımız, bu kitabıyla okurlarını büyülü bir
etmiştir. Geleneksel Osmanlı parfümleri mürekkebin, misk ve amberle yolculuğa çıkarıyor. Ayrıca kitabın, ülkemizde yazılan
teknik olarak kokulu sular, kokulu yağlar karıştırıldığı el yazmalarında bugün bile en kapsamlı ve bilimsel parfüm içeriğine sahip
ve galiye gibi özel kokulu macunlardan fark edilmektedir. olduğunu ifade ediyor.
ibaret. Kolonya gibi alkol içerikli kokular Parfüme ilgi duyan herkese tavsiye ediyoruz.
ise 19cu yüzyılın son çeyreğine dek Geçmişten günümüze, bu amaçla