Page 5 - Labsektör 02
P. 5

Söyleşi                                                                                 www.facebook.com/labmedya














































                          Bu söyleşide Türkiye’de laboratuvar              Söyleşimize  Balmumcu  Kimya’nın  sahibi  Ahmet
                                                                           Balmumcu’yla başladık.
                           sektörünün nerede, nasıl ve hangi
                                                                           Rahvancı    Sokak’ın    (Hobyar     Mahallesi)
                      güç koşullarda başladığının öyküsünü                 hikâyesi nedir?
                        bulacaksınız. Rahvancı Sokak, atlarla              İstanbul ticaretinin lojistiğini yapan bir sokakmış bu-

                            nakliyeciliğin yapıldığı bir yerden,           rası. Yani nakliye çarşısı gibi. Arabacıların, atçıların,
                                                                           samancıların  bulunduğu;  ticaretin  eski  zamanlarda
                           Türkiye’nin laboratuvar ticaretinin             döndüğü  yermiş  aslında.  O  dönem  üstü  kapalı  at
                         yapıldığı bir yere nasıl dönüştüğünü              arabaları  varmış,  iki  at  çekermiş  arabaları,  nakliye
                                                                           onlarla yapılırmış. Sürücüleri de güçlü kuvvetliymiş.
                                                     okuyacaksınız         Çünkü yükler yüklenecek, atlar bağlanacak, şimdiki
                                                                           gibi güzel yollar yok o dönem, çakıl çukul hep. Ara-
                                                                           ba çamura batsa çıkarılması lazım gelir. Bu nedenle
                                                                           arabacıların güçlü kuvvetli olması gerek.

                                                                           Nasıl başladınız bu işe?
                                                                           Harpten sonra babam Cemal Nevrolcü’nün yanında
                                                                           işe giriyor. Cemal Nevrolcü; kimyevi madde araç ve
                                                                           gereçlerini  satan  eski  bir  firma  sahibiymiş.  Babam
                                                                           orada birkaç sene çalıştıktan sonra kendi işini kur-
                                                                           maya  karar  vermiş.  Cemal  Nevrolcü’nün  dükkânı
                                                                           şimdiki  Hacı  Bekir’in  yanındaymış.  Nevrolcü,  28’li
                                                                           29’lu yıllarda vefat etmiş. Dedemin vefatı da o döne-
                                                                            me rastlar. Neyse sorunuza gelelim. Babam dükkân
                                                                            arıyor, burayı buluyor. Burası samancı dükkânıymış.
                                                                            Babam fakir o vakit, dükkânı açıyor ama parası yok,
                                                                            dükkana raf bile koyamıyor. Elleriyle portakal san-
                                                                            dıklarından raflar yapıyor. O zaman kereste alacak
                                                                            parası da yok babamın. (Harpten çıkmışız, şimdiler-
                                                                            de  belediye  sarayının  olduğu  yerde  bir  konağımız
                                                                            vardı. Saraçhane yangınında o da yandı. Dedemin
                                                                            ölümü  de  işte  o  vakitler.  Dedem  Osmanlı’da  hü-
                                                                            kümet  tabibiymiş.)  Geliyor  dükkânı  açıyor  babam.
                                                                            Dükkânda  portakal  sandıklarında  saf  su  satıyor.
                                                                            Çünkü dükkânda başka mal yok.  Açıldıktan sonra
                                                                            iş yok. Bir gün babamın dükkânına elinde listesiyle
                                                                            bir subay geliyor. Subaya: “Git, bu listedekileri sana
                                                         Ahmet Balmumcu     bir  tek  Mustafa  Balmumcu  verir”  demişler.  Subay
                                                                            da babamı buluyor, listeyi veriyor, “Bunları bana ve-



                                                                                                                                5
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10