Page 48 - LabMedya - 82
P. 48
48 BİLİM
HER UZMAN FARKLI
BİR ÖNERİDE BULUNUYOR,
BİZ KİME İNANACAĞIZ?
Biyolog Muhyettin ŞENTÜRK
3 Geri kazanılabilir atıkların çöplerde
kapladığı alan %35 oranında
olduğunu biliyor muydunuz?
3 Yıldırımlar, yüzeyinden çok daha
sıcaktır. Bir yıldırımın sıcaklığı, yüzey
sıcaklıklarının kat kat üzerindedir
ve bir an için güneşten daha parlak
olabilir.
3 Güvercinler, ultraviyole ışığı
görebilen nadir canlılardandır. Yani,
onların gördüğü renk spektrumu
insan gözünden daha geniştir.
Yaşadığımız çağa ‘bilgi çağı’ ismini verdiğimiz bu 4) Öznel verinin paylaşımı: Uzmanlar bazı verileri 4) Her zaman öznel veriden kaçınılmalı, bilimsel yayın-
3 Rakunlar, mavi renkte kanlarıyla günlerde bilginin önemini belki de tarih boyunca ilk paylaşırken kişisel tecrübelerini de dahil edebilirler, ların verileri paylaşılmalıdır. Eğer -zor durumda- öznel
dikkat çeker. Bu, vücutlarında kez bu kadar iyi anlamış bulunmaktayız. Bilgiye kolay bu sayede bilimsel olmayan veriyi aktarmış olmakta- veri paylaşılacaksa da bu paylaşımın tamamen öznel
bulunan bakır içeren bir pigmentten erişebilmek ve bilginin nicel artışı bu çağa ‘bilgi çağı’ dırlar. Uzmanı olunan konunun detayları aktarılırken veri olduğu, herhangi bilimsel yayınla ‘henüz’ destek-
kaynaklanır.
dememize sebep olmuştur. bilimsel araştırmalarla desteklenmesi şarttır. Öyle ki lenmediği özellikle belirtilmelidir.
3 Mars'ta bir gün, bir Dünya ancak bilimsel çalışmaların sonuçları nesneldir. Bilgide
gününden yaklaşık 40 dakika daha Bilginin kolay erişimi ve nicel artışı ilk bakışta olumlu bir öznel veriden ziyade bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış Muhataplara öneriler;
uzundur. Bu, güneşin batışından bir durum olsa da bunun olumsuz yan etkileri de vardır: nesnel verinin tercih edilmesi gerekmektedir.
sonraki güneş batışına kadar geçen Bilgi kirliliği. Bu durum o derece ileri düzeydedir ki ‘bilgi 1) Bilgi çağında ‘bilgi süzgeci’ kullanmak ya da ‘doğru
süreyi ifade eder. çöplüğü’ hatta ‘sahte bilim’ bile oluşturmuştur. Yavuz (2020) yapmış olduğu bir çalışmada bilgi kirliğini bilgi avcısı’ olmak gerekmektedir. Doğru bilgi bilimsel
(dezenformasyonu) şu şekilde üçe ayırmaktadır: yayınlarla kanıtlanmış bilgilerdir.
3 Yüksek oranda su kullanımı İnsanlar tarihsel süreçte onlarca yıldır bilginin uzmanı
nedeniyle topraklarımız tuzlanıyor ve olan kişilere ulaşmak için güçlükler çekmiştir. Günü- 1) Yalana dayalı bilgi kirliliği 2) Yalnızca bilimsel veriye güvenilmelidir (bilim insanına
su varlıklarımız hızla azalıyor. müzde bilginin uzmanı olan kişilere tek tık ile ulaşabil- 2) Salt yanıltmaya dayalı bilgi kirliliği değil). Kütüphanelerimizde yer alan kaynaklardan ilgili
3 1970’ten bugüne, küresel mekteyiz. Hatta bizim isteğimizin dışında bile önümüze 3) Zırvaya dayalı bilgi kirliliği konuya dair yalnız ‘bilimsel’ olanlarını ya da teknolojik
biyoçeşitliliğimizin yüzde 30’unu (ekranlarımıza) gelebilmektedirler. araçlar kullanılacaksa da ‘bilimsel arama motorları’
kaybettik. Yukarıda sıraladığımız uzmanların düştükleri hataları kullanarak ‘bilimsel yayınlar’ı arayıp, bulup, okumalıyız.
Uzmanlara kolay erişim görünürde bilgiye aç herkes için Yavuz (2020)’un çalışmasında yer alan bilgi kirliliği
3 Kompozit ambalaj atıklarının geri avantajlı bir durum olsa da bunun maalesef dezavantaj- tasnifine göre değerlendirdiğimizde; ‘kanıtlanmamış 3) Tartışmalı konularda yalnız bilimsel yayınların kanıt-
dönüşümünden, karton koliler, ları da vardır. Bu dezavantajlardan en önemlisi uzman verinin paylaşımı’ maddesi ‘yalana dayalı bilgi kirliği’ne ları dayanak alınmalıdır (bilimsel yayınlar için de -bir
yalıtım malzemeleri ve mobilya gibi kişilerin düştüğü hatalardır. Gözlemlerimiz sonucu bu sebep olmaktadır. Kasıtlı olarak verilen kirli bilgi eğer üstteki- madde 2’de yer alan yollar kullanılmalıdır).
ürünler üretilir. hatalardan bazısının (özellikle sağlık, bitkiler, beslenme, bir uzman tarafından verilirse bu durumda ya öznel
3 Dünya nüfusunun %40’ını hayvan bakımı, bitki bakımı vb. konularında) aşağıdaki veri ya da kanıtlanmamış veri paylaşımı yapılarak ‘salt 4) Bilimsel yayınlarda halen çözüme kavuşmamış ko-
barındıran 80 ülke su sıkıntısı gibi olduğunu düşünmekteyiz: yanıltmaya dayalı bilgi kirliliği’ne yol açılabilmektedir. nularda çoğunluk (niceliksel ya da niteliksel) olan kısım
çekiyor. Sonuncusu ve çoğunlukla gerçekleşeni ise yukarıda tercih edilmelidir.
1) Genelleme: Uzmanlar kolay erişimin sağladığı imkan- sıraladığımız dört maddeyi de (genelleme, doz, kanıt-
3 Buzdolabına koyduğunuz sıvıların ları kullanırken (gazete, televizyon programları, radyo lanmamış verinin paylaşımı ve öznel verinin paylaşımı) Son söz:
ağzını kapatarak içerideki nemi kanalları, internet ve özellikle sosyal medya) ‘genelleme’ içeren türdür: ‘zırvaya dayalı bilgi kirliliği’. Çoğunlukla
azaltıp kompresörün daha az yapma hatasına düşerler. Genelleme özellikle ‘sağlık’ bu dört maddenin her birinin (ayrı ayrı ya da birlikte) ‘Her uzman farklı bir öneride bulunuyor, biz kime inana-
çalışmasını sağlar ve elektrik konularında muhatapları hastalıklara hatta ölüme sü- uygulanması sonucunda doğruluğu ya da yanlışlığı cağız?’ sözü her doğru bilgi avcısının ve her bilimseverin
tasarrufu yaparsınız. rüklemektedir. ‘umursanmadan’ aktarılan kirli bilgi türü olan ‘zırvaya kullanmasına gerek duymadığı bir cümledir. Çünkü
3 Musluktan saniyede düşen 1 damla dayalı bilgi kirliliği’ oluşmaktadır. bilime güvenen (ki en güvenilir bilgi kaynağıdır) her
su, yılda 9000 litre suyun ziyan 2) Doz: Uzmanlar genelleme ile birlikte önerdikleri ‘doz’u kişi bilimsel yayınları kıstas alır, almalıdır.
olması demektir. Bu bir insanın da genelleme hatasında bulunabilirler. Bunda ‘ortala- Yapılması gerekenler aşağıda ‘uzmanlara öneriler’
yaklaşık 17 yıllık su ihtiyacına eşittir. ma’ kişi (insan, hayvan ya da bitki) baz alınır fakat bu ve ‘muhataplara öneriler’ şeklinde ayrılarak kısaca Eğer bu sorunun (Her uzman farklı bir öneride bulu-
da aynı şekilde hastalık ve ölüme yol açabilir. Burada verilmiştir. nuyor, biz kime inanacağız?) cevaplanması gerekirse
3 Her 100 kişiden 90’ı kullanılmış atık İsviçreli hekim Paracelsus’un (1493-1541) şu meşhur de; ‘uzmanlara değil bilime inanacağız’ şeklinde ce-
yağları lavaboya döküyor. sözünü anmalıyız: “Her madde zehirdir. Zehir olmayan Uzmanlara öneriler; vaplamak zorundayız.
madde yoktur; zehir ile ilacı ayıran dozdur”. Doz ise kişiye
3 Türkiye’de ormanların yüzde özgüdür. Kişinin biyolojisi, fizyolojisi, çevresel koşulları 1) Genelleme yapılmamalı, -zor durumda- eğer yapıla- Kaynaklar:
64’ünde erozyon yaşanıyor.
ve geçmişi (öyküsü) ile doğrudan bağlantılıdır. caksa somut önerilerde bulunulmamalıdır.
3 Ülkemizdeki bitkilerin üçte biri Ê Şentürk, M. 2020. Zehir Aynı Zamanda Şifa
endemik. Yani sadece Türkiye’ye 3) Kanıtlanmamış verinin paylaşımı: Uzmanlar kanıt- 2) Dozun kişiye özel olduğu (çünkü her bünye biriciktir, Mıdır?. LabMedya, 60. sayı, pp. 36.
özgü. lanmamış bazı verileri paylaşabilmektedirler. Henüz dolayısıyla her doz kişiye özgüdür) unutulmayarak doz Ê Yavuz, A. 2020. Bilgi Kirliliği ve Bireysel So-
kanıtlanmayan verinin paylaşımı ‘iyi’ niyetle olsa da vermekten mümkün mertebe kaçınılmalıdır. Eğer -zor rumluluk: Salgın Deneyimimiz. MSGSÜ Sosyal
3 Su tasarrufu sağlayan duş neticesi ‘kötü’dür. Öyle ki kanıtlanmamış veri paylaşı- durumda- doz verilecekse de bilimsel bir kaynağa isnat Bilimler, 2(22), pp. 203-217.
başlıklarıyla su tüketimini %25 mının olumlu neticeleri dahi risk taşımakla birlikte ço- edilmelidir. Ê https://www.bilimya.com/her-uzman-fark-
azaltabilirsiniz.
ğunlukla olumsuz neticelerle karşı karşıya kalınmasına li-bir-oneride-bulunuyor-biz-kime-inanacagiz.
3 Buzdolabınızda ısıyı her 1 derece sebep olmaktadır. Verinin kanıtlanması bilimsel test ve 3) Kanıtlanmayan veri paylaşılmamalı, -zor durumda- html
düşürdüğünüzde enerji tüketiminiz deneylerle mümkündür. İnsan sağlığı gibi hususlarda eğer paylaşılacaksa da bu verinin henüz kanıtlanmadığı
%6-8 oranında artar. ise bundan da (deneyler) öteye gidilip klinik çalışmalarla mutlaka belirtilmelidir.
sabitlenmesi gerekmektedir.