Page 53 - LABMEDYA 62
P. 53
w w w .labm edy a. c om BİYOTEKNOLOJİ 53
Enterik sinir sistemi olarak bilinen etkiler. Bağırsağımız bazı hayret verici mikrobiyotası değişebilir. Kötü bir bağırsak deneklerde psikolojik stres düzeylerinin
bağırsağın beyni; yemek borusu, mide, şekillerde de bize yardım eder. Bağırsak, sağlığı, nörolojik ve nöropsikiyatrik gerilediği, idrar serbest kortizol seviyesinin
ince bağırsak ve kalın bağırsağı kaplayan benzodiyazepin olarak adlandırılan bozukluklarla ilişkilidir. Campylobacter düştüğü tespit edilmiştir. Başka bir deneyde
dokunun kılıflarında yerleşmiştir, kimyasalları üretir. Bunlar, “Valium” gibi jejuni’nin subklinik dozlarda oral yoldan 28 gün “Lactobacillus rhamnosus” verilen
beyinde bulunan nöronlar veya destek antidepresan ilaçlarda bulunan aynı verildiği farelerde immun cevap olmaksızın farelerde hem anksiyete hem depresyon
hücreleri arasındakiler gibi nöronlarla, kimyasallardır ve bunlar, ağrıyı yatıştıran anksiyete benzeri davranışa yol açtığı
nörotransmitterlerle ve proteinlerle aynı kimyasallardır. Belki de bağırsağımız gösterilmiştir. Glukozla beslenmiş puanlarında düşüş saptanmıştır. Sağlıklı
doludur. Bağımsız olarak hareket etmesine, gerçekten vücudumuzun endişe ve ağrıyı farelerde deneysel olarak yükseltilmiş bireylerde probiyotik bakterilerle fermante
öğrenmesine, hatırlamasına ve bağırsak dindirenidir. hipotalamopituiter adrenal eksen cevabı edilmiş sütler duygusal merkezler üzerine
duygularını oluşturmasına olanak sağlayan ve depresyon, sadece tek bir bakterinin, olumlu etki etmektedir. Mikroskobun altında
karmaşık bir devreyi kapsamaktadır. Sağlıklı bireylerde mikrobiyota çok sayıda bifidobacterium infantis’in verilmesiyle bakterileri yalnızca karanlık bir arka planın
Vücudun farklı bölümlerinin aksine ve çeşitli mikroorganizmaları içerir. geriye döndürülebilmektedir. üzerinde yer alan aydınlık noktalar olarak
bağırsak; geniş, karmaşık, yarı-otonom Doğumdan hemen sonra oluşmaya başlar. görsek de bizim için çok daha fazlasını
beyindir ve beynin geri kalan kısmına Beslenme, genetik, yaş ve yaşanılan Bifidobacterium infantis, yenidoğan
göre daha çok serotonin oluşumuna ev coğrafi bölgeye göre değişiklik gösterir. bağırsağında ve probiyotik ilaçlarda baskın ifade ederler.
sahipliği yapmaktadır. Tüm vücutta üretilen Bebeklerde doğum şekli, beslenme şekli, şekilde bulunmaktadır. Antidepresan
serotoninin yüzde 95’i bağırsakta, yüzde 5’i genetik faktörler mikrobiyotayı etkiler. etkisi göstermesi nedeniyle bu bakteri, Kaynak: https://www.bilimma.com/bizi-biz-yapan-
ise beyinde üretilmektedir. Enfeksiyonlar, antibiyotik kullanımı gibi psikobiyotik olarak tanımlanmıştır. Her mikroorganizmalar/ Şafak Esra Aslan
tedavi uygulamaları sonrasında bağırsak gün düzenli şekilde probiyotik kullanan
Yalnızca besinler değil, hüzün, sevinç, kaygı
ve heyecan da mide ve bağırsaklardan
geçer. Karın bölgesi yani bağırsaklarımız
duygusal beynimizdir, o yüzden âşık
olunca karnımızda kelebekler uçar ve o
yüzden sınav öncesi karnımızda kramplar
hissederiz. Pek çok bağırsak kaynaklı
hastalık için, “psikosomatik hastalık” terimi
kullanılır. Bu terim, psikolojik kökenli olan
fiziksel hastalıklara verilen genel bir addır.
Kişi davranışlarını ve hareketlerini kısmen
kontrol edememekle birlikte mide ya da
karın ağrıları, yorgunluk, halsizlik ayrıca
sindirim sisteminde ve iç organlarda bazı
rahatsızlıklar görülebilir. Bağırsaklarda
meydana gelen toksin fazlalığının bedene
yüklediği yük sonrasında, pek çok kronik
hastalığın oluşumu kolaylaşmaktadır.
Ruh ve bağırsak fonksiyonları arasındaki
ilişki anatomik ve fizyolojik olarak da
gözlenebilir. Sebebe yönelik tedavilerin
etkileri incelendiğinde, hastalıkların
oluşumunda ve herhangi bir hastalığın
akut, kronik veya dejeneratif bir form
almasında bağırsakların önemli bir rol
oynadığı görülmektedir. Temelde yatan
neden olmasalar bile korkular, huzursuzluk,
uykusuzluk, aşırı uyku gereksinimi ve
depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklarda
bağırsak disfonksiyonları katılımcı bir
rol oynayarak; risk faktörü oluştururlar.
Yıllardır devam eden ve nedeni bir türlü
anlaşılamayan pek çok kronik psikolojik
hastalığın tedavisinde, bağırsak florasının
düzenlenmesi, bu bölgede meydana gelen
disfonkisyonların nöralterapi uygulaması
sonrası regülâsyon takibi yapılması son
derece etkili olmaktadır. Tedavi edici
etkilerin, bu bölgede bulunan yaygın
vejetatif sinir ağından kaynaklandığı
gösterilmiştir. Yıllar süren tecrübeler
sonrasında, nöralterapi ve kolon hidroterapi
yapılan yüzlerce hastanın bazı kemikleşmiş
ve yıllardır başarısız şekilde sürdürülmüş
psikoterapilerinin, kapsamlı bir bağırsak
sanitasyonu dikkate alınmadığı için etkisiz
kaldığı gösterilmiştir. Psikoterapötik
yaklaşım ile birlikte sürdürülen bağırsak
sanitasyonu, görünürde çözümsüz olan
sürtüşmelerin ve duygusal tutuklukların
iyileşmesini sağlamıştır.
Pek çok Alzheimer ve Parkinson rahatsızlığı
hastaları kabızdır. İlk olarak beyni veya
merkezi sinir sistemini etkilediğini
düşündüğümüz bir hastalık, bağırsağı da