Bitki Fizyolojisi
BİTKİLER TEPKİ GÖSTEREBİLİRLER Mİ?
Bitkilerin bu etkilere verdikleri tepkileri genel anlamda bilinen özellikleridir. Işığa, suya, yer çekimine vs. gösterdikleri tepkileri herkesçe malumdur. Fakat burada mevzubahis olan husus bitkilerin bu tepkilerinden çok, daha uç ve daha az bilinen tepkileridir. Bitkilerin bu gibi uç etkilere/uyarılara verdikleri tepkileri onlarca yıldır araştırılmaktadır. Bu araştırmalar özellikle son yıllarda da “Bitki Fizyolojisi” bilim dalının çalışma alanıdır. Örneğin bitkilerde “acı” hissiyatı bazı fizyolojik çalışmalarda araştırılmış ve bu araştırmalarda bitkilerin acıya bariz tepkiler verdiğini göstermiştir. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu çalışmaların görsel olarak kaydedilme imkânı da elde edilebilmiş ve bu konuda yapılan deneylerden bazıları videoya alınmıştır.
Yapılan bilimsel çalışmalar ve kontrollü deneyler bitkilerin doğrudan kendilerine tesir etmeyen etkilere de tepkiler gösterdiğini ortaya koymuştur. Bu konudaki çalışmalar özellikle 1960’lı yıllarda Cleve Backster tarafından araştırılmaya başlanmıştır. Aslında bir CIA elemanı olan Backster, bitkileri CIA sorgulamalarında kullanmaya başlayarak (bazı bitkileri yalan dedektörü olarak kullanmayı başardı) bitkiler üzerine araştırmalar yapmış ve daha sonra bitkilerin “birincil algıları” olduklarını da bilimsel olarak ispat etmiştir. Backster’in deneyleri bitkilerin çevrelerinden bağımsız olmadığını ve çevrelerindeki canlı formların hepsine açıkça tepkilerini gösterdiğini ortaya koymuştur.
Örneğin; bir bitki, aynı odada yer alan örümceğin devinimlerine nasıl tepki verir? Backster böyle bir bitkinin tepkilerinin nasıl değiştiğini bitkiye bağlı aygıtların çıkardığı grafiklerle göstermiştir. Aynı düzenekle sayısız deney yapan Backster, bir bitkinin lavaboya dökülen kaynar suyun su borusundan aşağı akarken bakterileri öldürmesine “tepki” gösterdiğini de bitkiye bağlı aygıtların çıkardığı grafiklerle gösterebilmiştir.
Backster bu sayede bitkilerin “birincil algı” ya da “ilkel algı” diye adlandırılabilecek daha önce tanımlanmamış bir özelliğini keşfetmeyi amaçlamış ve bu keşfini hayvan veya bakteri hücrelerini öldürme etkisini bir uzaktan uyarı oluşturmak suretiyle bitkide oluşturduğu tepkilerini insan müdahalesinden bağımsız şekilde gözlemlemiş ve ispatlamıştır. Backster daha sonra 2003 yılında, çalışmalarını “Primary Perception: Biocommunication with Plants, Living Foods, and Human Cells” adlı kitapta birleştirmiş ve Biyoiletişim alanına büyük bir kaynak sağlamıştır.
Backster’den sonra bu alanda çalışmaları daha da ilerleten Pierre Paul Sauvin, bitkilerin bu etkilere ve hücrelerin ölümüne gösterdikleri tepki yeteneklerini kullanarak ucunda elektrik şoku olan bir oyuncak treni durdurmayı başaran filodendronu gözlemlemiş ve çalışmıştır. Sauvin bir bitkiye bağlı verici aygıtlarda basit bir uyarlama yaparak -bitkiye verdiği uyarılar yardımı ile- bir model uçağı isteğine uygun havalandırmış, hızını değiştirmeyi ve indirmeyi başarmıştır. Sauvin, deneylerini daha da ileriye götürerek bitkiye verilen uyarının mesafe ile bağlantısını da -birkaç metreyi aşarak kilometreler bazında- araştırmıştır. Bu deneyler ve araştırmalar sayesinde bitkilerin çok uzaktaki etkiye tepki vermesi için etkiyi (bu etki bir elektrik şoku ya da hücre ölümü olabilir) duyumsamasının veya anımsamasının yeterli olduğu kanıtlanmıştır.
Bir yöneylem uzmanı olan Eldon Byrd de Backster ve Sauvin gibi bitkilerin çeşitli uyarılara gösterdikleri tepkileri ölçme deneyleri yapmış ve yine Backster gibi bitkilerin aşırı gerilim altında “bayıldıklarını”, uyarılara tepki vermez hale geldiklerini de bulmuştur. Öyle ki; bu deneylerden bazısını televizyonda kameralar karşısında da tekrarlamıştır.
Bitkilerin bu etkilere gösterdikleri tepkiler diğer canlıların gösterdiği tepkilerden çok da farklı değildir. Yani bitkiler bu tepkileri beslenme ve üreme gibi temel gereksinimlere cevaben oluşturduğu gibi ayrıca kendileri için ve daha ilginci; çevreleri için de gelen her etkiye karşı savunma amaçlı tepki oluştururlar. Bu, bitkilerin çevrelerinde olan bitenden bağımsız yaşamadığını göstermektedir. Yapılan deneyler ve bilimsel araştırmalar bitkilerin bu yönünün var olduğunu göstermekle kalmamış, bitkilerin sanılandan daha fazla özelliklere sahip olduğunu da göstermiştir.
Bitkiler hakkındaki tüm bu kanıtlar bitkilere gereken önemi göstermemiz gerektiğini de ortaya koymaktadır ve yine tüm bunlar sadece tehlike altındaki türlerin değil, insan yaşamına dokunan veya dokunmayan diğer tüm türlerin tanınıp ancak tanındıktan sonra korumaya almamız gerektiğini de göstermektedir.
Kaynaklar:
Bilimoloji, https://bilimoloji.com
Backster, C. 1968. Evidence Of A Primary Perception ın Plant Life. International Journal Of Parapsychology, Volume X, Number 4, 329-348.
Bakırcı, Ç. M. 2017. Evrim Ağacı. https://evrimagaci.org/bitkilerin-tehlikeyeaciya-verdigi-tepki-5485
Dorozynskie, A. 1999. La Vie “Affective” Des Plantes. http://idylle.chez.com/docs/vieplante.html
Steadham, B. 2019. The Backster Effect. https://study.com/academy/lesson/the-backster-effect.html
Tompkins, P., Bird, C. 1983. Bitkilerin Gizli Yaşamı. Sungur Yayınları. Araştırma-5. İstanbul. (Çeviri: Sulhi Dölek).
Muhyettin ŞENTÜRK / Biyolog