Page 17 - LabMedya - 59
P. 17

www .labmedy a.c om                                                                                    BİLİM             17





       NANOTEKNOLOJİNİN “SÜPER GÖRÜŞ”


       ÖZELLİĞİ                                                        ÇİNLİ BİLİM İNSANLARI NANOTEKNOLOJİ


                                                                       UYGULAMALARININ İLERİDE GÜVENLİK
                                                                       VE ASKERİ ALANLARDA ÖNEMLİ BİR YERE
                                                                       SAHİP OLACAĞINI ÖNGÖRÜYOR.



       Bilim insanlarına göre insanlar bir gün   Araştırmacı Dr. Xue şunları söyledi;   Bilim insanları ayrıca, nanoteknoloji içeren   Kaynak: http://www.indyturkish.com/node/17421/
       nano-parçacıklar yardımıyla karanlıkta bile   “Bu teknolojinin insan gözünde de işe   uygulamaların ileride güvenlik ve askeri   bilim/nanoteknoloji-insanlara-%E2%80%-
       görebilir, böylece “süper görüş” yeteneği   yarayacağına inanıyoruz, sadece süper   alanlarda önemli bir yere sahip olacağını   9Cs%C3%BCper-g%C3%B6r%C3%BC%-
       kazanabilir. Yeni yapılan deney, farelerin   görüş gücü oluşturmak için değil aynı   öngörüyor. Ancak öncesinde Dr. Xue, ekibin   C5%9F%E2%80%9D-%C3%B6zelli%C4%9Fi-ka-
       gözlerine yerleştirilen nano parçacıkların   zamanda kırmızı rengi algılama sorunu   diğer primatları kullanarak uygulamanın   zand%C4%B1rabilir
       normal renk yelpazesinin ötesinde doğal   olan insanlarda da iyileştirici çözümler   güvenliğini deneylerle test etmeleri
       görme yeteneklerini geliştirdiğini ve   sağlayacağına inanıyoruz”.  gerektiğine dikkati çekiyor.
       kızılötesi ışığı gördüklerini ortaya çıkardı.

       Çin Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki
       araştırma ekibine öncülük eden araştırmacı
       Dr. Tian Xue, The Independent’a “Gece
       görüş gözlüğü kullanmaksızın insanlara
       geceleyin görme yeteneği sağlayabiliriz”
       dedi.

       Xue ve ekibi, bu yeni tekniğin görüş
       gücünü artırmasının yanı sıra renk körü
       olan ve kırmızıyı algılayamayan insanlar
       için bir tedavi olarak kullanılabileceğini
       de düşünüyor. İnsanların normalde
       görebileceği renkler, elektromanyetik
       spektrumun sadece küçük bir oranıyla
       sınırlı ve bu spektrum, kızılötesi ve
       ultraviyole gibi en uç renk tonlarını da
       içeriyor.

       Gökkuşağı görüntüsünden çok daha
       uzun ya da kısa dalga boylarına sahip
       bu sinyaller etrafımızda sürekli hareket
       halinde. İnsan ve fare gözleri karanlıkta
       görmekten sorumlu çomak tipte ve
       aydınlıkta görmekten sorumlu konik tipte
       hücreler taşır. Bu hücreler, ışığı emerek
       elektrik akımına dönüştürür ve beyne iletir.
       Kızılötesi dalga boyları ise bu hücrelerin
       yakalayamayacağı kadar uzundur.

       Bulgularını Cell adlı hakemli biyoloji
       dergisinde yayımlayan bilim insanları, bu
       hücrelere sıkıca tutunan ve daha büyük
       dalga boylarını yakalayabilen aksesuarlar
       gibi iş gören küçük parçacıkları deneyde
       kullandıklarını belirtiyor. Nanoparçacıklar
       bu sinyalleri daha kısa dalga boylarına
       dönüştürüyor ve beyne yeşil ışık olarak
       iletebilmeleri için bu sinyalleri hücrelere
       yönlendiriyor.

       Bilim insanları, bu parçacıkların farelerin
       görüş gücü üzerindeki etkisini belirlemek
       için bir dizi test yapmadan önce,
       parçacıkları kemirgenlerin gözlerine enjekte
       etti. Bu işlem sonrasında kızıl ötesi ışınlar
       farenin gözüne çarptığında gözbebeğinin
       açıkça kasıldığı yani ışığı algıladığı görüldü.
       Labirentlerde yapılan ileri testlerde
       ise farelerin gün ışığında bile kızılötesi
       sinyalleri görebildiği ortaya çıktı. Göze
       enjekte edilen bu maddeler sadece küçük
       çaplı yan etkilere yol açtı ve fareler iki
       aydan fazla bir süre boyunca kızılötesini
       görmeye devam etti.
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22