Page 54 - LabMedya - 89
P. 54
54 BAŞARILI MARKA HIKAYELERI
BİR AYAKKABI KUTUSUNDAN
DÜNYAYI SALLAYAN MARKA
NIKE
Bugün hemen herkesin gardırobunda bir “swoosh” tanrıçası Nike’ın adını duyduğunu söyledi. İsim kabul peşinden koşan herkese ilham verdi. Nike, pazarlama
logosu yer alıyor. Sokak stilinden profesyonel spora, edildi. Aynı dönemde Portland State Üniversitesi'nde kampanyalarında sporu yalnızca rekabet olarak değil;
müzik videolarından kırmızı halıya kadar her yerde grafik tasarım okuyan Carolyn Davidson’a sadece 35 azim, kararlılık ve dönüşümün sembolü olarak sundu.
karşımıza çıkan bu ikonik simge, başarıya ulaşmış bir dolara logo tasarımı yaptırıldı. Bugün milyarlarca dolarlık
pazarlama harikasından çok daha fazlasını temsil ediyor: marka değerine sahip olan o ünlü “swoosh” böyle doğdu. Elbette bu büyüme süreci eleştirilerden bağımsız değildi.
Nike. Ancak Nike’ın bugünkü devasa başarısı, küçük ve 1990’ların sonunda, bazı Asya ülkelerinde insan hakla-
cesur bir fikirle başladı. rına aykırı koşullarda üretim yaptığı haberleri Nike’ı zor
durumda bıraktı. Ancak şirket bu dönemi bir dönüşüm
Her şey 1964 yılında, Oregon Üniversitesi’nde işletme oku- fırsatına çevirdi. Şeffaflık politikaları geliştirildi, tedarik
yan eski bir koşucu olan Phil Knight ve onun antrenörü zincirleri gözden geçirildi ve sosyal sorumluluk pro-
Bill Bowerman ile başladı. Knight, Japonya’dan daha jeleriyle marka itibarını yeniden inşa etti. Bugün Nike,
ucuz ve kaliteli spor ayakkabıları getirip ABD’de satma sürdürülebilirlik ve toplumsal farkındalık alanlarında da
fikrine sahipti. Bu ikili, ilk girişimlerine “Blue Ribbon öncü bir marka konumunda.
Sports” adını verdi. Knight, ilk ayakkabılarını arabasının
bagajından satıyordu – yani Nike bir garaj markası bile
değildi; bir bagaj markasıydı.
Nike’ın kaderini belirleyen büyük sıçrama ise 1984 yılında
yaşandı. Henüz 21 yaşındaki NBA yıldızı Michael Jordan
ile yapılan sponsorluk anlaşması, spor tarihindeki en
etkili işbirliklerinden biri oldu. İlk Air Jordan modeli,
piyasaya sürüldüğü ilk ayda satış rekorları kırdı. Bu
ayakkabılar bir üründen fazlasıydı; bir kültür yaratmıştı.
Jordan markası, Nike’ın sadece bir spor markası değil,
aynı zamanda bir yaşam tarzı ve prestij sembolü olarak
algılanmasını sağladı.
Phil Knight'ın bir zamanlar sadece "iyi koşu ayakkabısı"
satma hayaliyle çıktığı bu yolda, bugün dünya çapında
binlerce mağazası, yüz milyonlarca müşterisi ve kültürel
etkisiyle adeta bir çağın sembolü haline gelen bir dev
Başlarda Japon markası Onitsuka Tiger’ın (bugünkü var: Nike.
ASICS) distribütörlüğünü yapan ikili, 1971 yılında yollarını
ayırarak kendi markalarını yaratmaya karar verdi. Marka 1990’lara gelindiğinde Nike, küresel bir dev haline gelmiş- Bu hikâye, küçük bir fikrin ve büyük bir inancın nasıl
ismi arayışı sürerken, çalışanlardan biri rüyasında zafer ti. “Just Do It” sloganı, yalnızca sporculara değil, hayalinin dünyayı etkileyebileceğinin en güçlü kanıtlarından biri.