Page 30 - LabMedya - 34
P. 30
30
Beynin gizemini Princeton Üniversitesi’nde görevli nöroloji
dalında uzman bilim insanı, Uri Hasson da
çözebilecek mi? konuşurken beynimizin nasıl tepki verdiğini
inceliyor. Araştırmalar diyalog esnasında
kanımıza ne kadar oksijen salgılandığına
da bakıyor ve beynin meşgulken daha çok
oksijen kullandığı görülüyor. Aklından
İnsan beyni 100 milyar sinir gözlemleyerek takip edecekler. Ama tüm çalışmaları bunlarla sınırlı değil.
hücresiyle içinde yaşamakta olduğu Nörolog Joy Hirsch çalışmalarından şu Profesör Uri Hasson bile
dünyayı algılıyor, düşünüyor ve sözlerle bahsetti: projesini şu sözlerle
karar alıyor. Peki ama nasıl? “Beyinsel hareketleri sinirleri uyararak takip anlattı: “Öyle bir sistem geçirme
geliştirdik ki insanlar
edebilmek istiyoruz. Diyalog kurma insanoğlunun başkalarına hikayeler
Amerikalı bilim insanları, geliştirdikleri beynin en çok çalıştığı alan ve henüz bu konuda anlatırken onların
“Connecticut” isimli aygıt ile başkalarıyla çok az bilgimiz var. Yeni bir veri olarak yüz yaşadıklarını kayda
konuşurken beynimizde neler olup bittiğini mimiklerinin de önemli rolü olduğu ve tam olarak alabiliyorum. Gerçek Avusturya’da bir şirket, insanın
anlamaya çalışıyor. 64 optik kabloya sahip diyalog gibi interaktif şekilde davrandığımız hayatta bazen dinleyicinin aklından geçenleri okuyan bir
özel kasklarla kafatasımızı ve beynimizi alanlardan biri.” beyni konuşanınkinin cihaz geliştirip satmaya başladı.
inceleyen bilim insanları beynimizin spesifik verdiği tüm tepkimeleri veriyor. Eğer
etkilere nasıl tepki verdiğini anlayacak. Araştırma için iki görevli konuşurlarken beyin benzer tepkiler veriyorsa iletişim de Engelli kişilerin hayatını
Bu yolla bilim insanları beynin tepkimesini beyinlerinin izlenmesine izin verdi ve onlar daha anlaşılır ve başarılı oluyor. Yani beni kolaylaştırması ve tedavilerinde
tıpkı bir röntgen cihazının kırık bir kemiği konuştukça bilim insanları yüz mimiklerini gerçekten anlıyorsanız beyniniz benimkiyle
tespit etmesi gibi sinir hücrelerini kullanılması hedeflenen cihaz, kafatası
de inceleme altına aldı. sinirsel olarak iletişime geçiyor.” derisine yerleştiriliyor. Sistem,
elektrodlar sayesinde kullanıcının
duygularına tercümanlık yaparak
elektronik komutlar veriyor.
Proje yönetiminden Christoph
Hintermüller, cihazın nasıl çalıştığını
anlatıyor: “Beyin bilgisayarı olarak
adlandırılan arayüz geliştirdik. Bu
arayüz, çeşitli programları ve cihazları
el kullanmadan kontrol etmemizi
sağlıyor. Yani kullanıcının düşüncesine
göre hareket ediyor. Beyin bilgisayarı
ya da arayüzü elektronik uyarıları
kullanıcının beyninden alarak belirli
görevler ve hareketler için deşifre
ediyor.”
Sistem, elleri kullanmadan video
oyunları oynamaya da müsait.
Kullanıcı basit bir şekilde işaret
okuna bakarak komutu seçebiliyor.
Beyin zarına yansıyan ışıltıya göre
frekans yeniden üretilerek elektrodlar
tarafından okunuyor.
Guger Technologies’den araştırma
geliştirme sorumlusu Arnau Espinosa
Manzanal komut süreci hakkında bilgi
verdi:
“Beyindeki nöron grupları tarafından
üretilen elektroensefalografi
desenlerinin anlaşılmasından hemen
sonra, herhangi bir cihaz için herhangi
bir komut ile beyin aktivitesini
eşleştirebiliriz. Televizyon ya da ev
motorizasyonu sistemi gibi.”
Avrupa araştırma projesi
kapsamında geliştirilen bu
teknoloji ev elektroniğini daha
da ulaşılabilir hale getiriyor.
Kullanıcı sadece komutlara
odaklanarak ekrandaki çeşitli menüler
arasında dolaşabilir. Bu şekilde ciddi
engelli olanlar da başkaları ile kısa
mesaj yoluyla iletişime geçebilir ve
sosyal medyada dolaşabilir. Sistemin
ileriye götürülmesi robot yardımcıların
kullanılmasına imkan tanıyabilir
hatta engelli kişiler elektrikle çalışan
tekerlekli sandalye bile kullanabilir.
Christoph Hintermüller, sistemin
geliştirilerek yarı engelli vatandaşları
da kapsayacağını dile getirdi.