Page 49 - LabMedya - 43
P. 49
49
www.labmedya.com
BEN Kimilerinin Einstein’dan sonra en iyi akıl dediği düşünebileceğiniz hücrelerimiz bir şey durumda yaşımızı sorsalardı milyarlarca
düşünmek için veya tecrübe etmek için fazlaca
Richard Feynman’ın (1918-1988; 1965 Nobel
yaştayız demek durumunda kalabilirdik. Ne de
küçükler. Ancak yaşama dair gerekli özellikleri
Fizik Ödülü) büyük ihtimalle Rus asıllı Aşkenaz
olsa hidrojen atomları 13,7 milyar yıl önceki
KIMIM? Yahudisi annesi Lucille’den aldığı espri barındırırlar. Örneğin kendilerini dışarıdan Big Bang zamanından, karbon, oksijen ve
ayıracak bir duvarları var, canlı kalmak için bir
anlayışıyla ‘Bilimin Değeri’ adlı makalesinde
fosfor atomları ise 4,5 milyar yıl önce meydana
kaleme aldığı şu sözleri düşünüyorum: “Bu
bizdeki akıl neyin nesidir? Bilinçli atomlar şeyler yerler, büyür ve gelişirler, çevrelerine gelen süpernovalardan kalma.
tepki verirler, evrim geçirirler ve kendilerini
da ne oluyor? Geçen hafta afiyetle yediğim çoğaltırlar. Nasıl mı, kopyalayarak. Karbon Vücudumuzla birlikte beynimizi oluşturan
patatesler. Patateslerden gelen bu yeni atomlar kopya lafı ordan geliyorsa bayağı komikmiş. atomların da değiştiğini kabul ettiğimize göre
aklımdan bir yıl evvel geçenleri hatırlıyor.” Ama hatırlatalım hücreyi meydana getiren yani bir nevi atomlarımızın geçen haftaki
Feynman 1953’de Smithsonian Enstütüsünde şeyler (yapıtaşları veya onları meydana getiren patateslerden geldiğini kabul ettiğimize
vücudumuzu oluşturan atomların her yıl yüzde bu atomlar) canlı değildir. göre, atomlar tek tek hatıralarımızı veya
98’inin değiştiğinin ispatlandığı araştırmadan kişiliğimizi taşıyan paketler olamaz. Aslolan
söz ediyordu. Değişimin beynimizdeki nöronları ‘Şeyler’ kimyasal tepkiler sonucunda reaksyon yapıdır. Benliğimizin sürekliliğini sağlayan yeni
da kapsadığı 1999’da Princeton Üniversitesi oluşturur bu başka reaksyonlara bu da başka atomların varolan yapıya katılma kabiliyeti
tarafından ispatlandı. reaksyonlara yol açar. Hücrelerde saniyede
AKYUVARLARIMIZ birkaç milyon böyle reaksyon olur ve karmaşık olsa gerek. Adaptasyon anahtar kelime. Ama
BIR GÜNDEN AZ Akyuvarlarımız bir günden az bir sürede, deri bir orkestra ortaya çıkar. Notaları DNA olarak tabi ki yapı da aynı kalmıyor. 30 yıl evvelki
BIR SÜREDE, DERI hücrelerimiz keza o kadar hızlı; mide zarı düşünebilirsiniz, enstrümanları amino asit, her ben ile şimdiki ben ne kadar çok benzesek
de aynı değiliz. Yine de değişim gün be gün
HÜCRELERIMIZ KEZA birkaç gün, ciğerimiz bir hafta; kemiklerimiz bir eseri protein. Tüm operanın adı da hücre anlaşılacak cinsten değil, çok daha yavaş.
O KADAR HIZLI; MIDE ise birkaç yılda bir yenileniyor. O zaman neden yani canlı yaşam.
yaşlanıyoruz diye sorduğunuzu duyar gibiyim.*
ZARI BIRKAÇ GÜN, Ama bu sorudan çok daha derin hatta Biyolojik moleküller fazla yaşamıyor ve sürekli Beynimizde yeni oluşan nöronlar -beynimizin
CIĞERIMIZ BIR HAFTA; felsefeye girebilecek bilimsel bir soru var önce. yenilenmek durumundalar bu da müthiş bir ağırlığı arttırmadığına göre- bir şekilde
KEMIKLERIMIZ ISE Bu nemli sıcaklarda başlıktaki soruyu sormaya enerji gerektiriyor. Hücreler enerji kullanma benliğimizi taşıyan ve yakında ölecek olan
eski nöronların yerine geçerken bağlantı
BIRKAÇ YILDA BIR cesaretiniz var mı? konusunda müthiş verimli, işte cansızlıktan düzenlerini öğreniyorlar ve görevi devralıyorlar.
YENILENIYOR. O ZAMAN Vücudumu oluşturan, evrendeki tüm canlılığa geçişin anahtarı bu. Çevreden Hatıralar ve zihin fonksyonlarımız kalıyor ama
enerji çek, enerjinin işe dönüştüremediği
NEDEN YAŞLANIYORUZ yıldızlardan daha fazla, 7 milyar x milyar x kısmını atık olarak çevreye geri ver. Bu enerji onları temsil eden nöronlar değişiyor.
DIYE SORDUĞUNUZU milyar sayıdaki atomların toplamı mıyım? Peki soluduğumuz havadan, yediğimiz yemekten ve
DUYAR GIBIYIM. AMA BU geçen haftanın atomları gittiğine göre geçen içtiğimiz içecekten geliyor. Bunların atomları Feynman makalesinde şöyle devam ediyor:
“Benliğime bir dans diyorum. Beynime gelen
SORUDAN ÇOK DAHA haftaki benle bugünkü ben aynı değil miyiz? hücrelerimize girip canlı kalmamız için enerji atomlar dans eder, sonra çeker gider. Daima
DERIN HATTA FELSEFEYE Yoksa beni ben yapan başıma gelen olayların sağlıyor. Yeni proteinler oluşurken, girdi yeni atomlar gelir; ancak hepsi de aynı dansı
hatıraları mı? Bir kaza geçirip hafızamı
çıktıdan fazla ise büyüyoruz.
GIREBILECEK BILIMSEL kaybetsem ben olmaya devam etmez miyim? eder, dünkü dans hareketlerini anımsayarak.”
BIR SORU VAR ÖNCE. Yeterince soru sorduk. Şimdi bildiklerimize Şimdi evrende enerji ve kütle toplamının Cevap basit, atomlarımız sürekli yenilense
BAŞLIKTAKI SORUYU odaklanalım. Big Bang’den beri korunarak sabit kaldığı de yapı yani hücrelerimiz yaşlanıyor. Bir
SORMAYA CESARETINIZ temel kanundan yola çıkarak, evrende tüm kumdan kale düşünün; dört duvarı, merkez
kulesi, minik kuleleriyle. Şimdi inşa ettiğiniz
VAR MI? Biz canlılar yüzde 64 hidrojen, yüzde 25 moleküllerinin sürekli bir döngü içerisinde
oksijen ve yüzde 10 karbon atomundan olduğunu öne sürebiliriz. İçtiğiniz sudaki bu kalenin kum tanelerinin hepsini tek tek
oluşuyoruz. Karbon atomu çok özel çünkü moleküllerin belki biri daha evvel mesela yenileriyle değiştirin. Kalenize ne olur? Yepyeni
kendisiyle beraber başka atomlarla birleşerek Einstein’ın beyninde zamanında aktif olan ama mi olur yoksa gittikçe bozulur mu? Kale
inanılmaz karmaşık moleküller meydana sonra dışarı atılmış, aynı şekilde birkaç ağaç, zamanla yıpranacaktır, taneleri değiştirmekle
getirebiliyolar. Öyle özel dizilebiliyorlar ki okyanus, hayvan dolaşmış ve bardağınızda son önüne geçemezsiniz.
cansız olmasına cansızlar ama bu atomlar bulmuş olabilir. Bir nevi atomik reenkarnasyon.
canlı hücrenin yapıtaşlarını oluşturuyorlar O suyu içseniz Einstein olmayacağınız aşikar o Selin KANDİYOTİ
yani DNA’larımızı, amino asidleri ve halde ‘biz bizi oluşturan atomların toplamıyız’ Şalom gazetesi
nihayet proteinleri. Protein robotları gibi demesek iyi olacak gibi. Kaldı ki öyle bir