Page 62 - LabMedya - 34
P. 62
62
Gerçeği soluyan adam:
ROBERT BOYLE
tanınan Boyle’un bilimdeki en büyük verildiğinde cıva sütununun yükselerek
atılımı hava basıncı üzerindeki çalışması 76.2 cm’lik düzeyi bulduğu görülür.
ve bu basınca ilişkin “Boyle Yasası” Royal Society’nin kurucusu Boyle
diye bilinen ilişkiyi bulmasıdır. Daha kendi adıyla anılan bilim yasasıyla da
sonra matematiksel olarak dile getirilen ünlüdür. Bu yasa yukarıda da belirttiğimiz
bu ilişki, gazların basınç altında nasıl gibi bir gazın oylumu ile üzerindeki
davrandığını açığa vurmaktadır. basıncın ilişkisini dile getirmektedir.
İrlanda kökenli Robert Boyle bilimsel Şöyle ki, sıcaklık sabit tutulduğunda, bir
yaşamını öğrenim gördüğü İngiltere’de gazın oylumu üzerindeki basınçla ters
sürdürür. Zengin ve kültür düzeyi yüksek orantılıdır (Matematiksel olarak: V= sabit
bir ailenin tüm olanaklarıyla büyüyen bir sayı X 1/P, ya da, PV= sabit bir sayı.
Robert daha küçük yaşında Latince, V oylumu, P basıncı simgelemektedir).
Yunanca ve Fransızca öğrenmişti. On Buna göre, örneğin, bir gazın üzerindeki
bir yaşına geldiğinde Avrupa’nın başlıca basınç iki katına çıkarıldığında oylumu
bilim ve kültür merkezlerini gezme ve yarıya inmekte, tersine, basınç
tanıma olanağı bulur. yarıya indirildiğinde oylumu iki katına
çıkmaktadır. Gazların pek çoğu bu ilişkiyi
Gençliği tam, küçük bir bölümü ise yaklaşık
On dört yaşında İtalya’ya gider. Canlı olarak yansıtmaktadır.
ve renkli yaşamıyla birçok yönden Gazların fiziksel teorisinin gelişmesinde
göz kamaştıran bu Akdeniz ülkesinde önemli bir adım olan Boyle Yasası,
gezip tozup eğleneceğine, Galileo’nun gazların kimyasal yapısını anlamaya
çalışmalarını incelemeye koyulur. da yol açmıştır. Özellikle, molekül ve
Sonunda öylesine büyülenir ki, atomların saptanmasında, bunların
İngiltere’ye döndüğünde yaşam planı oluşturduğu bileşiklerin incelenmesinde
Robert Boyle (25 Ocak, 1627 - kaldıktan sonra, 1641’de Floransa’ya çizilmiş, hedefi belirlenmiştir, artık! yasanın oynadığı rolün önemi
30 Aralık, 1691), İrlandalı doğa gitti. O kış, orda kalarak “büyük yıldız- Delikanlı için bundan böyle yaşam bilime yadsınamaz.
filozofu, kimyager, fizikçi ve kâşif. izleyici”, Galileo Galilei’nin ikilemlerini verildiği ölçüde anlamlıdır. Boyle’un çalışması izlenerek, sıcaklık
inceledi. Gidişinden kısa bir zaman sonra İlk işi, Oxford Üniversitesi’nde kimi değişikliğinin basınç ve oylum üzerindeki
En çok matematik ve fen alanında Galilei, 1642’nin başında öldü. seçkin öğrencileri çevresinde toplayarak etkisi de incelenmiştir. On sekizinci
yaptığı çalışmalarla hatırlanmaktadır. “Görünmez Kolej” dediği bir dernek yüzyıl sonlarına doğru, birbirinden
Araştırmalarının ve de kişisel İlk modern kimyager oluşturmak olur. Derneğin amacı, bağımsız olarak iki Fransız bilim adamı
düşüncelerinin açık bir şekilde Boyle, pek çok maddenin, kendi içinde deneysel bilim etkinliklerini teşvik (Jacques Charles ile Gay-Lussac),
simyacılıkla bağlantısı olsa da, genellikle, değişmeyen birtakım basit elementlerin etmek, bilimsel yönteme tartışarak ısıtılan bir gazda basıncın sabit tutulması
ilk modern kimyager olarak görülür. bileşiği olduğu düşüncesini işleyerek açıklık getirmekti. Görünmez Kolej çok isteniyorsa, sıcaklığın artışı ile orantılı
Çalışmalarının arasından en ünlüsü, The yüzyılların öğretisi simyayı geçersiz kılar. geçmeden saygınlık kazanır, 1660’da olarak oylumun artışına olanak verilmesi
Sceptical Chymist (Kuşkucu Kimyager), Simyacılar, özellikle Ortaçağ boyunca, kralın onayı ile belli sayıda seçkin bilim gerektiğini belirler.
kimya alanında bir dönüm noktası olarak “iksir” denen gizemli bir sıvıyla yaşamı adamına üyelik olanağı tanıyan “Royal “Charles Yasası” diye bilinen bu ilişki,
görülür. ölümsüzleştirme, bayağı madenleri Society” adı altında kurumsallaşır. “Sabit basınç altında bir gazın oylumu,
Robert Boyle Munster, Richard Boyle’ın altına dönüştürme yolunda yoğun uğraş Boyle’un yetiştiği dönemde tartışılan mutlak sıcaklığıyla doğru orantılıdır” diye
yedinci oğlu ve on dördüncü çocuğu içindeydiler. Onlara göre, bir madde konuların başında hava basıncı geliyordu. dile getirilebilir: V = sabit bir sayı X T.
olarak doğmuştur. Doğar doğmaz anne nitelik bakımından istenen başka bir On yedinci yüzyıl başlarında kullanılmaya (T sıcaklığı, V oylumu simgelemektedir.)
diye ağladığı ve 6 Aylıkken konuşmaya maddeye çevrilebilirdi. başlanan su çekme pompası bir sorun Boyle gibi Charles da yasasını deneysel
başladığı 1,5 yaşında ileri derecede Boyle’un yaşadığı dönemde elementlerin ortaya koymuştu: Suyun kuyudan olarak ortaya koymuştu. İki yasanın da
okuryazar olduğu bilinmektedir. sayısı bilinmiyordu, kuşkusuz. Ama yaklaşık 10m’den daha yukarı çekilmesi matematiksel olarak temellendirilmesi
Daha çocukken Latince, Yunanca ve Boyle ilk kez, en az iki elementi içinde neden olanaksızdı? Galileo bile bu ondokuzuncu yüzyılda oluşturulan
Fransızca öğrenen Boyle, daha 9 yaşına taşımayan her maddenin bir element soruya doğru bir yanıt verememişti. gazların kinetik teorisini bekler.
bile girmeden babasının arkadaşı, Sir sayılabileceği savını ileri sürmekteydi; Soruna aranan açıklamayı Galileo’nun Francis Bacon’u izleyen Boyle da,
Henry Wotton’un çalıştığı Eton Koleji’ne öyle ki kimyacı, inceleme konusu öğrencisi Torricelli getirir. Torricelli uygarlığın geleceği bakımından bilime
gönderildi. Bu okulda üç yıl kaldıktan her maddenin kimliğini, elementlere analojiden yararlanarak havanın da su büyük umutla bağlanmıştı. Yaşadığı
sonra, bir Fransız hocayla beraber çözümleme yöntemiyle belirleyebilirdi. gibi içindeki nesneler üzerinde basınç dönemi bilime yönlendirme yolundaki
yurtdışına gitti. İki yıl Cenevre’de Onun buna koşut bir savı da, element etkisi olabileceği düşüncesinden yola çabasının anlamını yansıtan şu sözleri
ya da bileşik olsun her saf maddenin çıkar. “Hava Denizi” denen bu hipotezin ilginçtir: İnsanlığın gönenç ve mutluluğu,
kimliğini koruduğuydu: Herhangi bir 10m’lik su sütunuyla yoklanması pratik doğa bilginlerinin düşün yaşamımıza
örneklemin değişik görünmesi temsil olarak kolay değildi. Torricelli deneysel getirdiği yeni anlayışla koşut gidecektir.
ettiği maddenin yoklamasını içi cıva dolu l m’lik bir tüple
değiştiğini değil, olsa gerçekleştirir.
İçine doğduğu dünya büyücülüğün, olsa yabancı bir madde Deney basittir: Tüp, açık ucu parmakla
ile katıştığını gösterirdi.
falcılığın, batıl inançların kol gezdiği bir Boyle’un, kimyasal kapatılarak ters çevrilip, üstü açık,
dünyaydı. Bıraktığı dünya, olgusal deneye, çözümleme yöntemini cıva dolu bir çanağa daldırılınca cıva
sütununun tüpün kapalı üst ucunda
sağlam bir temele
ussal ve eleştirel düşünmeye, doğal oturttuğu söylenebilir; bir boşluk bırakarak 76.2 cm düzeyine
güçleri anlama ve denetlemeye yönelen ama onun ilgi alanı düştüğü görülür (Bilindiği gibi cıva sudan
kimya ile sınırlı değildi.
ondört kat daha ağırdır). Torricelli cıvanın
bir dünya olmuştu. Öldüğünde çağdaşları Elektrik konusundaki bu düzeyde kalmasını, çanak üzerindeki
onu, “Gerçeği Soluyan Robert Boyle” diye çalışmaları da, bir hava basıncı ile açıklar. Bu açıklama
daha sonra Fransa’da Blaise Pascal,
başlangıç olarak, umut
anmışlardı. verici bir düzeyde Almanya’da Otto von Guericke tarafından
idi. Pozitif ve negatif değişik deneylerle doğrulanır. Bu
elektrik yükü ayırımını ona borçluyuz. deneyleri duyan Boyle de “Hava Denizi”
Ayrıca, sesin tersine ışık gibi elektrik hipotezini deneysel olarak yoklamaya
çekiminin de bir boşluktan geçebileceğini koyulur. O cıva tüpünü üstü açık cıva
ilk gösteren odur. dolu çanağa değil, havası boşaltılmış
kapalı bir kaptaki cıvaya daldırır. Hava
Boyle Yasası basıncı desteğinden yoksun cıva sütunu
Deneysel çalışmalarıyla kısa zamanda tümüyle çöker; ancak kaba yeniden hava