Page 30 - LabMedya - 45
P. 30

30                                                                                                                  www.labmedya.com


















       Prof Dr AZİZ EKŞİ
       Lefke Avrupa Üniversitesi
       Gastronomi Bölümü






                                           GIDALARIN DUYUSALLIĞI





       TATLARA YAKINLIĞIMIZIN AYNI OLMADIĞI DA BIR GERÇEKTIR. TATLI ILE DOĞUŞTAN TANIŞIK GIBIYIZ.
       TUZLUYU VE EKŞIYI SONRADAN DENEYIMLIYORUZ. ACIYA TEPKIMIZ ESKIDEN BERI OLUMSUZ. ÖYLE KI;
       AVCILIK / TOPLAYICILIK DÖNEMINDE ZEHIRLI DIYE ACI GIDALARDAN KAÇINMIŞIZ.




       Gıda tercihinde öncelikli faktörün sağlık   dil üzerinde daha iyi algılandığı bölgeler   acı değil  yakıcı/ısıtıcı olmalıdır.  Bu   sonradan, proses ve depolama sırasında
       olduğunu söyleriz ama buna uyduğumuz   farklıdır. Tatlı dilin ucunda, ekşi iki   yanılsama,  karabiberdeki piperin ve   oluşmaktadır (ikincil). Özellikle pişirme,
       tartışmalıdır. Çünkü tüketici anketleri,   yanında, acı ortasında/arkasında, tuzlu   zencefildeki zingeron için de geçerlidir.   kavurma, fermentasyon, olgunlaştırma
       gıda tercihinde öncelikli faktörün lezzet   ucunda ve iki yanında algılanmaktadır.   Nanedeki mentol ise bunların tam zıttı bir   prosesleri gıdadaki aroma maddesi
       olduğunu gösteriyor. Bunda şaşılacak bir   Tatlı ve tuzlu genellikle kolay ayırt   etki (serinletici) göstermektedir.   sayısını artırmaktadır. Ekmek, peynir,
       şey de yoktur. Çünkü gıda ile ilk ilişkimizi,   edilirken ekşi ve acının ayırt edilmesi               tarhana, çay, şarap, bira bu gıdaların tipik
       renk ve koku gibi duyusal özellikleri   daha zordur. Algılama önceliği; acı> ekşi>   Tatlara yakınlığımızın aynı olmadığı da   örnekleridir.
       üzerinden kuruyoruz.Eğer bu açıdan   tuzlu> tatlı sırasını izliyor. Ayrıca, umami   bir gerçektir. Tatlı ile doğuştan tanışık
       beğenimizi kazanmazsa, zaten satın   diye tanımlanan beşinci bir tat tonundan   gibiyiz. Tuzluyu ve ekşiyi sonradan
       almıyoruz veya tüketmiyoruz.      söz ediliyor. Ancak bunun asal bir tat tonu   deneyimliyoruz. Acıya tepkimiz eskiden   Öte yandan, her bileşiğinin bulunduğu
                                         olup olmadığı tartışmalıdır.      beri olumsuz. Öyle ki; avcılık/toplayıcılık   gıdanın aromasına katkısı aynı değildir.
       Duyusal özelliklerin (renk, biçim,doku,                             döneminde zehirli diye acı gıdalardan   Bazıları gıdanın karakteristik aromasının
       kıvam, tat, koku) tümü önemlidir ve bir   Tatlı bileşiklerin tipik örneği şekerlerdir.   kaçınmışız. Yenidoğanın farklı tatlara   oluşumunda daha etkilidir. Bunlara
       biri ile de ilişkilidir. Fakat gıda deyince   Ancak şekerlerin bağıl tatlılığı birbinden   tepkisi de bunu doğruluyor gibi …  anahtar koku veya  karakteristik aroma
                                                                                                  (1)
       akla ilk gelen duyusal özellikler tat   farklıdır. Fruktoz diğer şekerlerden                          deniliyor. Örneğin; bezaldehit bademin,
       ve kokudur. Bu ikili genellikle birlikte   daha tatlıdır. Sakkarozun tatlığı 100                      oktenal mantarın ve sitral limonun  tipik
       algılanıyor ve ortaklaşa etkileri lezzet    olarak alınırsa, fruktozunki 115,                         aroma bileşenidir. Fakat bu her gıda için
       (flavor) olarak tanımlanıyor.     glukozunki 69,laktozunki 39’dur. Yoğun                              geçerli değildir. Bazı gıdaların aroması
                                         tatlandırıcılardan aspartam sakkarozdan                             çok sayıda bileşiğin birlikte katkısı ile
       Tat, çözünen bileşiklerin dili uyarması   100 kez, steviol 300 kez, sakkarin 500
       ile farkedilen özelliğidir. Koku ise uçucu   kez daha tatlıdır.                                       oluşuyor. Kahve, bira, çay gibi.
       bileşiklerin burun boşluğundan geçerken
       veya çiğneme sırasında gıdadan serbest   Tuzlu bileşikler asid ve bazların birleşmesi                 Bu katkıyı belirleyen, o bileşiğin gıdadaki
       kalıyorsa genizde farkedilen özelliğidir.   ile oluşmaktadır. En bilineni, mutfak tuzu                miktarı değil, gıdadaki miktarının
       Genizdeki algılama aroma olarak   da denilen sodyum klorür (NaCl) dür. Tuzlu                          (Cx) eşik değerine (Ax) oranıdır. Bu
       tanımlansa da koku ve aroma genellikle   tat, hem katyona (Na) hem de anyona                          oran aroma değeri (AV=Cx/Ax) olarak
       aynı algılamayı tanımlamaktadır. Normal   (Cl) bağlıdır. Ancak tadı acı (magnezyum   TAT TONLARININ (TATLI, EKŞİ, ACI,   tanımlanmaktadır . Bileşiğin eşik değeri
                                                                                                                          (3)
                                                                                                 (1)
       sıcaklıkta koku bileşikleri uçucu iken tat   sülfat) ve tatlı (berilyum asetat) olan tuzlar   TUZLU) YÜZE YANSIMASI     (farkedilme konsantrasyonu) ne kadar
       bileşikleri uçucu değildir.       da vardır.                                                          düşükse aroma değeri o kadar yüksek ve
                                                                           Vücuttaki tuz düzeyi azaldığında (terleme,   aroma değeri ne kadar yüksekse gıdanın
       Dil üzerinde onbin dolayında tat reseptörü   Ekşi bileşiklerin tipik özelliği ortama H   tuzsuz diyet vb) tat algılaması zayıflıyor.   aromasına katkısı o kadar fazladır.
       vardır. Bunlara tat tomurcuğu veya   iyonu vermesidir. Dolayısı ise bunlar   Ancak vücutta tuz dengesi sağlandığında   Aroma bileşiklerinin bir de lezzet ötesi
       papilla da denilmektedir. Dil yüzeyindeki   gıdalarda doğal olarak bulunan (sitrik,   algılama normale dönüyor. Bazı kişiler
       sıvıda çözünen tat bileşikleri papiillayı   malik) veya fermentasyonla oluşan (laktik,   bazı tatları algılamayabiliyor. Buna tat   (!) etkileri vardır. Örneğin; muzun tipik
       uyarmakta ve bu uyarı sinir ağı ile beyine   asetik) asidlerdir. Asidlerin bağlı ekşiliği   körlüğü deniliyor. Bazı reseptörler bazı   aroma bileşeni (izo-pentilasetat) bizi
       iletilmektedir. Papillalar sürekli uyarıldığı   de birbirinden farklıdır. Sitrik asidin   tatları yanlış algılayabiliyor. Ekşinin acı   kendisine bağlarken, soğanınki (tiyo-
       ve yıprandığı için iki haftalık aralıklarla   ekşiliği  100 olarak alınırsa laktik asidinki   olarak algılanması gibi. Buna da tat   propanal-S-oksit) gözümüzü yaşartmakta,
       yenilenmektedir Burunun arka bölgesinde   130,malik asidinki 90’dır. Gıdanın ekşiliği   yanılsaması adı veriliyor.   sarımsağınki (dipropenil-disülfit) diğer
       ise yaklaşık  onmilyon dolayında   pH değeri ile zıt ilişkilidir. Yani pH değeri                      insanları bizden uzaklaştırmakta,
       koku reseptörü vardır. Koku bileşikleri   ne kadar düşükse gıda o kadar ekşidir.   Gıdalardaki uçucu bileşik miktarı   kekiğinki (timol) ise bizi sanki kırlarda
       reseptörde değişmeye yol açmakta ve   Limonun pH değeri 2.2 iken, domatesinki   düşüktür. Genellikle 1 kg’da 10-15 mg   dolaştırmaktadır.
       değişim sinir ağı beyine iletilmektedir.   4.5, ekmeğinki 5.5, sütünki 6.5, balığınki   arasında değişiyor. Fakat koku bileşiği
       Koku algılama sistemi; kokunun niteliğine   7.0 dolayındadır.       sayısı oldukça fazladır. 2013 yılına kadar   (1) ROSENSTEIN,D.and OSTER.H. 1988. Child
       (hangi koku) karşı çok duyarlıdır fakat                             gıdalarda saptanan koku bileşiği sayısı 8   Development, 59,6,1555-1568.
       koku yoğunluğunu (ne kadar yoğun)    Acı bileşiklerin tipik örneği tonikteki   000’dir ve tahmin edilen bunun 10 000   (2) NIJSSEN,L.M.et al. 2013. VCF Volatile compounds
       tanımlamakta  yetersizdir.        kinindir. Zeytindeki oleuropein, hardaldaki   dolayında olduğudur .   in food, database version 14.1TNO Triskelion. Zeist-
                                                                                          (2)
                                         sinigrin, çaydaki teobromin ve kahvedeki                            Utrecht
                                                                                                             (3) BELITZ.H.D.et al. 2004. Food chemistry. Springer
       Tatlı, ekşi, tuzlu ve acı olmak üzere   kafein de acıdır. Buna karşılık kırmızı   Bazı koku bileşikleri gıdada doğal   Verlag. Berlin.
       başlıca 4 farklı tat tonu vardır. Bunların   biberin kapsaisin kaynaklı etkisi gerçekte   olarak bulunurken (birincil), bazıları
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35