Page 28 - LabMedya - 24
P. 28

28                                                          www.facebook.com/labmedya                                                Yorum




                                            unutuyoruz


                       >>                       Aytaç Ünal
                              Kimyager
                         Ah Münevver Ah                    Misal Hüseyin amca belediyeden emekli memur      İçeri doluverdi kapkara duman
                         Okuyamadık, köy yeri, babam yoksuldu  Nasıl çalışmasın büyük oğlu üniversitede okur  Birisi kolumdan tuttu, abi ne duruyorsun
           Toprakla da uğraşamadık tarla tapan yoktu       Sürekli evladım der, az kaldı son sınıfta        Baktım bizim Atmaca Dursun
           Ne yapalım kasabada ekmeğimizi kovalayalım dedik  Çalışmam gayri, doktor çıkınca                 Takıp gaz maskelerimizi başladık koşmaya
           Eski püskü bir otobüse binip dayıoğullarıyla geldik  Amca bizimkisi daha iki buçuk yaşında       Panik ve korku içinde ön çıkışa
           Üç kişi biz, ikide Topalların Recep ve Sefer    Allah büyük kısmetini verir onun da              Karşıdan da bu yana geliyorlar, aman
           Tek göz oda tuttuk hep beraber                  Yirmi günü geçti yüzlerini görmeyeli             Orada kapalıymış yol, çökmüş tavan
           Hemşerimiz Turan, nur yağsın ömrüne             En azından binliği tamam edince gitmeli          İçeri tarafta bir yere geçip oturduk dizüstü
           Tuttu elimizden, yazdırdı hepimizi kömüre       Oğlana araba almalı şehir işi uzaktan kumandalı  Duman doldu da doldu, görmüyor göz gözü
           Tehlikelidir girmeden helalleşin dediler        Hanıma da elbise, morlu pembeli allı             Hava azaldı, adam çok, hepimize nasıl yeter
           Tehlikesiz iş mi var mecburuz bebelerimiz aş bekler  O sabah ben, Sedat, Mahir bir de            Kimi abdest almaya başladı, kimi dua eder
           Kimisinin okula başladı kiminin ki kundakta     Buluştuk söğüdün oradaki kahvede                 Bayılıp düşenler oldu, kalmadı dermanları
           Bizim dayıoğlunun hanımının karnı burnunda      Bizim vardiyaya daha iki saat vardı              Kolay mı abicim teslim etmek tatlı canını
           İlk günler zordu, hele yok mu o kömür kokusu    Çaylarımızın yanına simitleri o gün Sedat aldı   Gözlerimi açtığımda ışığı gördüm, gün ışığını
           Boğazını kurum kaplar sanki soba borusu         Kahvaltımızı yaparken başladık hayal kurmaya     Sarı sarı oynaşır nasılda severim parıltısını
           Parmaklarımız yüzümüz dudaklarımız kapkara      Olmayan ve hiç olmayacak paralarımızı harcamaya  Saliha ile Faruk'u düşünüyordum en son kapalı gözlerle
           Benzemeye başladık Afrikalı futbolculara        İkinci el sarı bir minibüs istedi Mahir          Kendimden geçmiş olmalıyım boylu boyunca yere
           Sahi bizde kaç yevmiye ederdi                   Dedi abi hiç olmazsa bizi işe götürür getirir    Ocağın etrafı kalabalık, koşuşturanlar
           Bindikleri o afili otomobilleri                 Ulan Mahir hayalin bile küçük ne deyim sana      Asker, doktor, hemşire, ambulanslar
           Aman be oğlum sana ne çalış Mehmet              Hadi kalkın yol alalım yavaştan iş başına        İçeriden sedyelerde kara gölgeler çıkarıyorlar
           Daha kötülerini düşün haline şükret             Bugün geri geri gidiyor hep ayaklarım            Kapkara olmuş derileri, yanık kokuyorlar
           Ne canlarla tanıştık, yoktu farkımız birbirimizden  Hastada değilim yok aslında ağrım sızım      Bazıların cesetlerine ulaşmışlar, yaralı bazıları
           Ekmeği suyu bölüştük hepimiz eş hepimiz yaren   Saliha'yı mı özledim nedir can yongam            Kıyamet kopmuş sanki mahşer zamanı
                                                           Burnumda nasıl tüter durur kızıl goncam          Bir abimiz vardı sessiz kendi halinde
                                                           Değiştik vardiyayı ocağın başında                Şiir okurdu o gür sesiyle bazı bazı bize
                                                           Hikmet abi hastaymış gelmemiş bugün elli beş yaşında  Yıllar önce aynı mahalleden birini sevmiş
                                                           Uğramalı çıkışta halini hatırını sormalı         Sevmesine sevmiş ama derdini diyememiş
                                                           Yalnız adam, üşüttüyse bir ıhlamur kaynatmalı    Baktım birini daha çıkarıyorlar benzettim ona
                                                           Aldık baretleri lambaları, helalleştik           Bıyıklarından tanımaz mıyım koşturdum yanına
                                                           Besmele çekip sırayla içeri girdik               Elini tuttum çoktan buz kesmiş
                                                           Yarım saat geçti geçmedi                         Belli belirsiz, eline bir şeyler çizmiş
                                                           Bir bağırış çığırış, birileri ünledi             Dikkatli bakınca anladım meğer o kafeste
                                                           Aklım başımdan gitti göçük var sandım            Anlatmış derdini kendince son nefeste
                                                           Kalıverdim oracıkta adeta mıhlandım              " Bu kara madenden çıkamazsam bir gün eğer,
                                                           Biz daha ne olduğunu anlayamadan                 avucumun içinde götüreceğim ismini, Münevver"










       Çarpım tablosunun






                 en zorlu sayıları





                                                  bulundu















         ransız matematik uzmanı ve psikolog   çarpma işleminin sonucunun çarpılan   ve sonucun birbiri ile uyumlu olmadığı   Fransız matematikçi, 10 ile çarpımlarda
      FNicolas Gauvrit, çarpım tablosundaki   sayılarla "kafiyeli" olmamasının ezberi   7x8=56 işleminin daha zor ezberlendiğini   sonuca sadece 0 eklenmesinin, 5 ile
       bazı işlemlerin neden akılda zor kaldığı   zorlaştırdığını belirtti.       söyledi.                             çarpımlarda da sonucun 5 ya da 0 ile
       sorusuna yanıt buldu.                                                                                           bitmesinin ezberi kolaylaştırdığını, ancak
                                            5x5=25 veya 6x6=36 işlemlerinde       Gauvit, 3x4=12 gibi küçük sayıların çar-
       Yıllardır bilim adamlarının kafasını meşgul   "kafiye" bulunduğunu, bu nedenle kolay   pımının günlük hayatta daha sık kullanıldı-  6, 7 ve 8'ler için böyle kolay bir yöntemin
       eden soruya üç açıklama getiren Gauvrit,   akılda kaldıklarını belirten Gauvrit, sayılar   ğı için daha kolay hatırlandıklarını kaydetti.  bulunmadığını vurguladı.
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33